Tekkeve Zaviyelerin Kapatılması

18 Aralık 2012 Salı

Tekke ve Zaviyeler ne zaman kapatıldı? Tekke ve Zaviyeler neden kapatıldı?

Osmanlı toplumunda kültür ve eğitim açısından önemli bir yere sahip olan tekke ve zaviyeler zamanla eğitici özelliklerini yitirmişler, dinsel sömürünün, yenilik karşıtlığının simgesi hâline gelmişlerdir. Çağdaşlaşmayı amaçlayan Türk milleti için tekke, zaviye, türbe ve tarikat gibi engeller kaldırılmalıydı. Atatürk Kastamonu’da 30 Ağustos 1925’te söylediği bir nutukta türbelerin, tekkelerin ve zaviyelerin kapatılmasının ve tarikatların kaldırılmasının işaretini vermiştir; “ Ölülerden yardım istemek, uygar bir toplum için ayıptır. Var olan tarikatların amacı kendilerine bağlı olan kimseleri dünyevi ve manevi yaşamda mutluluğa eriştirmekten başka ne olabilir? Bugün bilimin,
tekniğin, bütün kapsamıyla uygarlığın alevi karşısında filân veya falan şeyhin yol göstermesiyle maddi ve manevi mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum. Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır.”
30 Kasım 1925 tarihinde tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması kabul edilmiş ve birtakım unvanların kullanılması yasaklanmıştır. Kanun, bütün tarikatlarla birlikte, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı