Şeyh Sait isyanı, Takrir-i Sükûn Kanunu

18 Aralık 2012 Salı

Şeyh Sait isyanı nasıl olmuştur? Şeyh Sait isyanı ne zaman olmuştur? Takrir-i Sükûn Kanunu neden çıkarılmıştır? Takrir-i Sükûn Kanunu ne zaman çıkarılmıştır?

Şeyh Sait, 13 Şubat 1925’te Ergani ilçesine bağlı Eğil bucağının Piran köyünde isyan çıkarmıştır. İsyancılar bir süvari alayını da pusuya düşürdükten sonra, Elazığ’ı almışlardır. Daha sonra asiler, Diyarbakır’a yürüyerek şehri ele geçirmek istemişlerse de bundan bir sonuç alamamışlardır. Olayın başlangıcında, Ali Fethi Okyar Hükûmeti isyanı bölgesel ve çabuk
bastırılacak bir olay olarak değerlendirmiştir. Ancak isyanın hızla yayılması; Diyarbakır, Elazığ ve Genç vilayetlerini içine alması ve genişlemeye başlaması nedeniyle hükûmet bir ay süre ile bölgede sıkıyönetim ilan etmiştir.
Şeyh Sait isyanı yeni kurulan laik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne ve inkılaplara karşı çıkarılan bir isyandı. Şeyh Sait olayının ayrıca İngilizlerle de ilgisi vardı. Lozan’da çözümlenemeyen Musul sorunuyla ilgili 1924 yılında İstanbul’da toplanan konferansın sonuç vermemesi üzerine konunun Milletler Cemiyetine götürülmesi gerekiyordu. İngiltere bir taraftan Musul halkının Türkiye ile birleşmek isteğini önlerken, diğer taraftan da Türkiye dâhilinde isyan ve kargaşalık çıkararak Türkiye’nin siyasal istikrarını sarsmaya çalışıyordu. İsyanı bastıramayan Ali Fethi Bey (Okyar) başbakanlık görevinden ayrılmış, yeni hükûmeti İsmet Paşa kurmuştu. Yeni hükûmetin ilk işi, isyan karşısında hükûmete yetki veren Takrir-i Sükûn Kanunu ve biri
Ankara’da diğeri isyan bölgesinde olmak üzere iki İstiklal Mahkemesi kurulması hakkındaki kanunu TBMM’den çıkarmak olmuştur.
Takrir-i Sükûn Kanunu, Şeyh Sait isyanı ve Cumhuriyet’e yönelen diğer tehditleri ortadan kaldırmak amacıyla 4 Mart 1925 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yapılan planlı askerî harekât sonucunda isyancılar yenilmiş ve elebaşları yakalanmıştır. Suçluların İstiklal Mahkemesinde yapılan yargıları esnasında, asilerin sözde dini ve şeriatı kurtarmak perdesi arkasında, memleketi parçalamayı amaçladıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak Şeyh Sait ve diğer bütün elebaşılar hak ettikleri cezaları almışlardır. Diyarbakır’da bulunan İstiklal Mahkemesi, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kendi bölgesi içinde bulunan bütün şubelerinin kapatılmasına karar vermiş, Ankara’daki
İstiklal Mahkemesi de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası adına yapılan propagandalarda dinin ve dince mukaddes olan şeylerin, siyasal amaçlara alet edildiğini belirleyerek bu fırkanın durum ve çalışma tarzı hakkında hükûmetin dikkatini çekmiştir.
Diyarbakır ve Ankara İstiklal Mahkemelerinin kararlarını dikkate alan Cumhuriyet hükûmeti, Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanarak, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının bütün şube ve merkezlerinin kapatılmasına 3 Haziran 1925 tarihinde karar vermiştir.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı