3.ÜNİTE: Türk Tarihinde Yolculuk

7 Aralık 2012 Cuma

7.Sınıf 3.ÜNİTE: Türk Tarihinde Yolculuk konu anlatımı ve konu özetleri 

 

Danişmentliler

Danişmentliler ne zaman kuruldu? Danişmentliler kim kurdu, kim yıktı?

Danişmentliler (1080-1178): Beylik, Melikşah’ın komutanlarından Danişmentoğlu Ahmet Gazi tarafından Sivas başkent olmak üzere kuruldu. Beyliğin sınırları kısa zamanda Tokat, Amasya, Çankırı, Kayseri ve Malatya’ya kadar genişledi. Danişmentliler Haçlı, Bizans ve Ermenilerle savaşarak Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalmasına hizmet ettiler. Yaptıkları eserlerle

Mengücekliler

Mengücekliler ne zaman kuruldu? Mengücekliler kim kurdu, Mengüceklileri kim yıktı?

Mengücekliler (1080-1228): Beylik Alparslan’ın komutanlarından Mengücek (Ahmet Gazi) tarafından kurulmuştur. Beylik kısa sürede Erzincan, Kemah, Divriği ve fiebinkarahisar’ı da içine alacak şekilde genişlemiştir. Mengücekliler, Rumlar ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir.
Mengücekliler Döneminde, Divriği önemli bir kültür ve sanat merkezi hâline geldi. Kale Cami,

Saltuklular

Saltukluları kim kurdu? Saltuklular kim ne zaman yıktı?

Saltuklular (1072-1202): Beylik, Ebulkasım Saltuk tarafından Erzurum ve çevresinde kurulmuştur. Beyliğin sınırları zaman içinde Bayburt, Kars, Tercan, Oltu, İspir ve Trabzon civarına kadar genişlemiştir. Mengücekliler Danişmentlilerle ittifak içinde Haçlılara karşı mücadele etmiştir. Gürcülere karşı Anadolu’yu korumuşlardır. Doğu Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerinden olan Mengücekliler Beyliği, Moğol istilasından kaçan Türkmenlerin ilk

Artuklular

Artuklular ne zaman nerede kim kurdu?

Artuklular (1102-1409): Beylik, Sultan Alparslan’la birlikte Malazgirt Savaşı’na katılan ve Anadolu’nun fethinde büyük yararlılıklar gösteren Artuk Bey’in oğulları tarafından kuruldu. Artuklu Beyliği Hasankeyf, Harput ve Mardin Artukluları olarak üç kol hâlinde gelişti. Artuklular bulundukları bölgede yaşayan farklı milletleri hoşgörü içinde yönettiler. Yaşadıkları bölgeleri önemli birer kültür ve sanat merkezi hâline getirdiler. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihî

Türkiye Selçuklu Devleti

Türkiye Selçuklu Devletinin kuruluşu ve yıkılışı

Türkiye Selçuklu Devleti (1077-1308): Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu komutanlarından Kutalmışoğlu Süleymanşah, Bizanslılardan İznik’i alarak kendisine başkent yaptı. Böylece Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı olarak Türkiye Selçuklu Devleti kurulmuş oldu (1077). Süleymanşah kısa sürede Bizans topraklarını ele geçirerek İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasından, Suriye’ye kadar uzanan topraklarda güçlü bir devlet kurdu. Bu topraklara göç etmiş olan Türkmenleri birleştirdi. Türkmenlerin büyük kitleler hâlinde Anadolu’ya gelmelerine imkân sağladı. Böylece Anadolu’nun Türkleşmesi hızlandı. Anadolu’da Bizans’ın baskıcı

Haçlı Seferleri

Haçlı Seferlerinin özellikleri, kaç tane haçlı seferi olmuştur?

Orta Çağda Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal ayılan Kudüs ve çevresini geri almak için düzenledikleri seferlere Haçlı Seferleri denilmektedir.
İlk olarak 27 Kasım 1095’te Papa II. Urbanus (Urban), Clermont (Klermon) Konsili esnasında din adamlarını ve halkı Haçlı Seferlerine katılmaya çağırdı. Papa bu konuşmasında halka; Doğu Hristiyanlarının yardıma ihtiyacı olduğunu, onların Türklerin zulmüne maruz kaldığını anlattı. Türklerin İstanbul için büyük bir tehlike oluşturduğunu ve din kardeşliği adına savaşa katılmanın din açısından çok şereşi olduğunu söyleyerek mücadelenin kutsallığından söz etti. Ayrıca bu çağrı konuşmasında papa sefere katılacak olanların günahlarının affolunacağını, bu seferin

Haçlı Seferlerinin Sonuçları

Haçlı Seferlerinin Sonuçları nelerdir?

Aralıklarla yaklaşık 200 yıl süren Haçlı Seferleri sonucunda Hristiyan ve üslümanlardan binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Türklerin Anadolu’daki ilerleyişi bir süre durmuştur. Buna rağmen Türklerin Haçlılardan destek alan Bizans’a karşı kazandığı Miryokefalon Savaşı, Anadolu’nun Türklerin kesin yurdu olduğunu ispatlamıştır. Haçlı Seferlerinin dinî, siyasi, ekonomik ve sosyal pek çok sonucu olmuştur. Haçlı Seferlerinin düzenlenmesinde papaların ve din adamlarının rolü büyük oldu. Ancak Haçlı Seferleri amacına ulaşamadı. Kudüs’ün ele

Osmanlı Ordu Teşkilatı

Osmanlı Ordu Teşkilatı

Şehzadeler Şehri: MANİSA

Şehzadeler şehri neresidir?

ŞEHZADELER ŞEHRİ: MANİSA
Kültür nesilden nesile aktarılan, aktarılırken değişen ve zenginleşen bir unsurdur. Değişim ve süreklilik kültürün en önemli özelliğidir. Türk kültürünün temelleri, Türk tarihine dayanmaktadır. Binlerce yıl süren tarihî yolculuk içinde kültürümüz değişmiş ve zenginleşmiştir. Manisa örneğinden yola çıkarak bu değişim ve sürekliliği anlamaya çalışalım.
Bundan üç yüz yıl kadar önce Evliya Çelebi Manisa’yı şöyle anlatıyor:
“Manisa Puslu Dağ’ın altında, Duman Dağı eteğinde kurulu bir şehirdir. Manisa, 60 mahallesi, 6660 evi, 105 cami ve mescidi, 3040 çeşmesi, 3360 dükkânı, hanları, hamamları, medreseleri, köşkleri, konakları ile mamur (imar edilmiş, gelişmiş, bakımlı) bir şehirdir. Uçsuz, bucaksız ovası reyhan ve güllerle süslü köylerle doludur. Burada bilgili ve efendi kişilerin

MesirMacunu

Mesir Macunu nedir? Mesir Macunu ilk ne zaman yapılmıştır?

Yavuz Sultan Selim'in annesi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi Hafza Sultan hastalanır ve saray doktorları tarafından derdine çare bulunamaz. Valide sultan, Sultan Külliyesi’ne ait darüşşifanın yöneticisi Merkez Efendi tarafından hazırlanan macun sayesinde şifa bulur. Başlangıçta Hafza Sultan'ın emriyle sadece darüşşifadaki hastalara verilmekte olan ve “mesir “adı verilen macun, halk arasında rağbet görür ve talebin büyük boyutlara ulaşmasıyla halka da dağıtılmaya başlanır. Zamanla talebin karşılanamaz hâle gelmesi ve şikâyetlerin artması

Takvim-i Vekayi

Takvim-i Vekayi nedir? Takvim-i Vekayi ne zaman yayınlaşmıştır? İlk telgraf müdürlüğü ne zaman kuruldu?

II. Mahmut döneminde, 1831 yılında ilk Resmi Gazete diyebileceğimiz Takvim-i Vekayi yayına başladı. Amacı, devlet görevlileri ve aydınlar başta olmak üzere, Osmanlı toplumuna olayları resmî ağızdan duyurmak ve devlet işleriyle ilgili duyurularda (atamalar, mahkeme kararları vb.) bulunmaktı. Takvim-i Vekayi, Kasım 1922’ye kadar yayınını sürdürdü.
İlk resmî gazete, devletle halk arasındaki iletişimi artırması açısından önemlidir.

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı