5.ÜNİTE: Zaman içinde Bilim

5 Aralık 2012 Çarşamba

7.sınıf 5.ÜNİTE: Zaman içinde Bilim konu anlatımı ve konu özetleri 

 

Takvim kullanımı

Takvimi kim bulmuştur? Takvim ne zaman bulunmuştur? Takvimi ilk kim kullanmıştır?

Mısırlılar gök cisimlerinin hareketini inceleyerek ilk takvimi buldular (MÖ 4241). İlk takvim Dünya’nın Güneş etrafında dönüşüne göre düzenlendi. Mısırlılar bir yılı 365 gün olarak hesapladılar ve oniki aya böldüler. Bir ayı da 30 gün kabul ettiler. Mısır takvimi, günümüzde kullandığımız Miladi takvimin temelini oluşturmaktadır. Güneş esasına dayalı takvim İyonlar, Yunanlar ve Romalılar tarafından geliştirilmiştir. Roma İmparatoru Jullius Cesar (Jül Sezar) ve Papa XII. Gregor (Gregor) tarafından düzenlenerek günümüzdeki şeklini almıştır. Mısırlıların dışında Sümerliler, Çinliler,
Türkler ve Araplar da ay ya da güneş yılı esasına dayanan takvimler geliştirmişlerdir.

Yazının bulunması ve kullanımı

Yazıyı ilk kim bulmuştur? Yazıyı ilk kim kullanmıştır?

Yazı ilk olarak Sümer rahipleri tarafından MÖ 3500 yıllarında kullanılmıştır. Yumuşak kil tabletler üzerine sivriltilmiş uçlu kamış parçaları ile şekiller çizilerek oluşturulmuştur. Kullanılan kil tabletin kızgın fırınlarda pişirilmesi ile kalıcı yazı elde edilmiştir.

Tekerleğin icadı

Tekerleği kim icat etmiştir? Tekerlek ne zaman icat edilmiştir?

Tekerlek, bütün çağların en önemli buluşu olarak kabul edilir. Kesilen ağaç kütüklerinin yuvarlandığının görülmesi tekerleğin yapılması fikrini ortaya çıkarmıştır. En eski tekerlek MÖ 200’lerde Mezopotamya’da yapılmıştır. İlk tekerlek, kalın kalasların yan yana getirilip tutturulduktan sonra yuvarlak biçimde kesilmesiyle elde edilmiştir. Tekerleğin arabalara takılması ulaşımda köklü bir gelişime neden olmuştur.

Mürekkebin icadı

Mürekkebi kim icat etmiştir? Mürekkep ne zaman bulundu?

MÖ 1300’ e doğru Çinliler ve Mısırlılar, kandillerde yakılan yağdan çıkan isi, suyla ve bitki zamkları ile karıştırarak mürekkebi buldular. Yazı mürekkebi ise ancak Yeni Çağda gerçekleştirilebildi.

Barutun icadı

Barutu kim ne zaman bulmuştur? Barutu ilk kim kullanmıştır?

Barut MÖ 1000 yıllarında, Çinliler tarafından bir savaş silahı olarak kullanılmıştır. Avrupa’da ise ilk kez XIII. yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. XIV. yüzyılda da, barut topçu silahlarında kullanılmıştır. Top bugünkü anlamıyla ilk olarak İngilizlerle Fransızlar arasındaki Yüzyıl Savaşı’nda kullanılmıştır. Barutun ateşli silahlarda kullanılması Avrupa’da derebeylik rejiminin yıkılmasında etkili olmuştur.

Çivi Yazısı

Çivi Yazısını kim kullanmıştır? Çivi Yazısı ne zaman kullanılmıştır?

Yazıyı, MÖ 3500’lü yıllarda bulan ilk uygarlık Sümerlerdir. Sümerlerin kil tablet üzerine yazdığı harşerin biçimi çiviye benzediği için bu yazıya “Çivi Yazısı” denilmiştir.

Hiyeroglif

Hiyeroglif ne demektir? Hiyeroglifi kimler kullanmıştır?

Eski Mısırlılar  “Hiyeroglif” adı verilen resimli bir yazı kullanırlardı. Bu yazıda harşer resimlerle ifade edilirdi.
Mısırlılara ait tarihsel kalıntılarda ve binalarda bu yazının örneklerine rastlanır.

İstanbul'da ilk matbaa

İstanbul'da ilk matbaayı kim kurmuştur? İlk matbaa

1492 yılında, Sultan II. Bayezit döneminde Engizisyon’dan kaçan Yahudilerin Osmanlı ülkesine yerleşmesine izin verilmesiyle, matbaa tekniği ülkemize de gelmiş oldu. David ve Samuel ibn Nahmias kardeşler, 1493 yılında İstanbul'da ilk matbaayı kurdular. Kendilerine Tevrat ve dinî kitapları basma izni verilmişti.

Birunî

Birunî kimdir? Birunî Asrı

Yaşadığı çağa damgasını vurup “ Birunî Asrı” denmesine sebep olan Birunî, 973’te Harezm’de doğdu. Araştırmacı bir ruha sahip olan Birunî küçük yaşta bilime merak sardı. Daha 17 yaşındayken bilimsel çalışmalara başladı. Harezm sarayında astronomi ve matematik öğrendi, zamanın bilginleriyle Buhara’da tanıştı. Abbasi Halifesi Memun’un sarayında İbni Sina gibi önemli bilginlerle çalıştı.
Birunî, Gazneli Mahmut Harezm’i ele geçirince Gazneli sarayında çalışmalarına devam etti. Gazneli Mahmut “sarayımın en değerli hazinesi” dediği Birunî’ye büyük saygı gösterdi. Birunî’nin bu dönemde yaptığı astronomi ve matematik çalışmaları, en yüksek seviyeye ulaştı.
Birunî, Gazneli Mahmut’la birlikte Hindistan’a birçok kez gitti. Hindistan’ın örf ve âdetlerini, sanat ve bilim eserlerini, dillerini konu edinen “El-Hind” adlı eserini

Ali Kuşçu

Ali Kuşçunun hayatı, Ali Kuşçunun kuşçu lakabı nereden gelir?

Türk-İslam dünyasının büyük astronomi bilgini olan Ali Kuşçu, 1400 yılında Semerkant’ta doğdu. Babası, ünlü Türk sultanı ve astronomu Uluğ Bey’in kuşçusu olduğu için ailesi ‘Kuşçu’ lakabıyla meşhur oldu.
Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, devrin en büyük bilginlerinden matematik ve astronomi dersi aldı. Uluğ Bey’in yardımcılığını ve rasathane müdürlüğünü yaptı. Ali Kuşçu, Fatih’in davetiyle İstanbul’a geldi. Osmanlı - Akkoyunlu sınırında büyük bir törenle karşılanan Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesine müderris oldu. Hayatının sonuna kadar gençleri yetiştirmekle uğraştı. Ali Kuşçu İstanbul’da o zamana kadar astronomi ile uğraşan ilk bilgindi. Onun ders vermeye başlamasıyla, İstanbul medreselerinde astronomi ve matematik alanında büyük gelişme sağlandı. Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde İstanbul’da öldü.

Takiyüddin er Raşit

Takiyüddin er Raşit in hayatı, Takiyüddin er Raşit kimdir?

1521’de Şam’da doğan Takiyüddin, çağının en önde gelen astronomi bilginlerindendir. 1570 yılında yerleştiği İstanbul’da bir rasathane bulunmadığından, gökbilimle ilgili bilgiler eskiden kalma Arapça ve Farsça kitaplardan öğrenilmekteydi. Gözlemle ilgili hesaplar da eskiden hazırlanmış olan gözlem kataloglarından yararlanılarak yapılıyordu. Bu gözlem kataloglarına dayanılarak yapılan hesaplar doğru sonuçlar vermekten uzaktı. Yeni bir gözlem kataloğu düzenlenmesi için

İbni Sina

İbni Sinanın hayatı, İbni Sina kimdir? Avicenne ne demektir?

980 yılında Buhara’da doğan İbni Sina felsefe, tıp, kimya, astronomi, matematik konularında çalışmalar yapan çok yönlü bir Türk bilim adamıdır. İbni Sina, Samanoğulları hükümdarlarından birini ölüm döşeğine düşüren çok ağır bir hastalıktan kurtarmış, dolayısıyla hükümdarlığın kütüphanesinden yararlanmaya hak kazanmıştı. İbni Sina, üstün yetenekleri ve sınırsız bilgisiyle Hemedan hâkiminin de hayatını kurtarmış, onun veziri olmuştur. “Şifa” adını taşıyan eserini bu dönemde yazmıştır. İlk öğretmeni Ebu Abdullah’tan Kur’an, fıkıh, mantık,

Astronomi (Gök bilimi)

Astronomi (Gök bilimi) hakkında kısa bilgi

Astronomi (Gök bilimi), yeryüzündeki en eski bilimlerden biri olarak kabul edilir. Arkeolojik bulgular en eski çağlarda bile insanların gök biliminin konuları hakkında bilgileri olduğunu ortaya koymaktadır. İlk çağlarda bile insanlar bazı gezegenleri, Ay, Güneş ve Dünya’nın hareketlerini, bazı takımyıldızlarını bilmekteydiler. Astronomi biliminin gelişmesinde Türk-İslam dünyasından bilim adamlarının önemli katkıları olmuştur. Türk-İslam dünyasında devlet adamları da astronominin gelişmesi için bilim adamlarını koruyup desteklemişlerdir. Abbasi Halifesi Memun, Bağdat ve fiam’da dünyanın ilk rasathanelerini (gözlemevi) kurdurmuştur. Büyük Selçuklu Sultanı
Melikşah, Ömer Hayyam başkanlığındaki komisyona bir takvim hazırlatmıştır. Celali takvimi olarak bilinen bu takvim Güneş yılı esasına göre düzenlenmiş ve 21 Martı yılın ilk günü ( Nevruz) olarak esas almıştır. Celali takvimi dünyanın en tutarlı takvimi olarak kabul edilmektedir.

Astronominin Gelişmesine Katkı YapanBilim Adamları

Astronominin Gelişmesine Katkı Yapan Bilim Adamları

BATLAMYUS, o güne kadarki astronomi bilgilerini sentezleyerek, on üç kitaptan oluşan “Büyük Bileşim” adlı eseri yazdı.
FERGANİ, gök cisimlerinin hareketleri üzerine yazılar yazdı, Dünya’nın eksen eğikliğinin hesaplanmasını sağlayacak gözlemlerde bulundu.
HAREZMÎ (780-850), astronomik cetveller hazırladı, Dünya’nın çevresini ve hacmini hesaplamaya çalıştı.
BATTANİ (855–923), bir Güneş yılını 365 gün 5 saat, 46 dakika, 24 saniye olarak hesapladı.
FARABİ (872–950), yazdığı yazılarla astrolojinin bilimsel esaslara göre çalışılmasını savundu.
KHUJANDİ, 10. yüzyılın sonunda Tahran yakınında bir gözlemevi inşa etti.

Anayasamızda Düşünce Açıklama ve BilimselÇalışmalara İlişkin Hükümler

Anayasamızda Düşünce Açıklama ve Bilimsel Çalışmalara İlişkin Hükümler, DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRİYETİ, DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ, BİLİM VE SANAT HÜRRİYETİ

DÜŞÜNCE VE KANAAT HÜRRİYETİ
25. Madde – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

Skolastik düşünce

Skolastik düşünce ne demektir? Skolastik düşünce nasıl bir düşüncedir?

Skolastik düşünce, doğrunun zaten var olduğu düşüncesinden hareket ederek mevcut kitapların okunmasına dayalı bir öğretimi esas alır. Bu düşünce sisteminin temeli Hristiyanlık dinidir, ona dayanır ve onu desteklemeye çalışır.

Coğrafi Keşifler

Coğrafi Keşiflerin önemi, Coğrafi Keşifleri ilk kim başlatmıştır?

Coğrafi Keşifleri ilk başlatanlar Portekizliler ve İspanyollar oldu. 1486 yılında Bartelomeo Diaz (Bartelmi Diyaz), Afrika’nın en güneyindeki Ümit Burnu’nu buldu. 1489’da Vasko dö Gama Ümit Burnu’nu dolaşarak Hindistan’a ulaştı. Böylece yeni bir ticaret yolu bulundu.
İspanya kralının sağladığı gemilerle yola çıkan Christopher Colombus (Kristof Kolomb), Dünya’nın yuvarlak olduğuna ve sürekli batıya gidilirse Hindistan ve Çin’e ulaşılacağına

Rönesans

Rönesans ne demektir? Rönesans hakkında kısa bilgi

RÖNESANS: Yeniden Doğuş
Orta Çağda bilim ve sanatta dinin ve kilisenin egemenliği söz konusuydu. Resim, heykel ve mimaride İncil’de geçen olaylar, azizlerin yaşamları, Hz. İsa’nın çektiği acılar gibi dinî konular ele alınırdı. Bu dönemde din ve büyünün düşünce üzerindeki baskısı oldukça fazlaydı. Manastırlar bir tür üniversite işlevi görüyordu. Din dışı bilimsel çalışmalar, pagan (dinsiz, çok tanrılı) işi sayılırdı. Kilisenin düşünce üzerindeki baskısı, doğayı özgür bir düşünce ile incelemeyi imkânsız kılmıştı. Bu ortamda Dünya’nın düz old

Hümanizm

Hümanizm hakkında bilgi, Hümanizm nedir?

Hümanizm, insanı insan yapan değerlere saygıyı öne çıkarmak isteyen bir düşünce akımıdır. Hümanizme göre insanla ilgili konuların, doğaüstü inanışlarla açıklanması mümkün değildir. Hümanizme göre doğruyu bulmak insanın bir yetisidir. Gerçek, gözü kapalı kabullenmelerle değil, bilimsel şüphecilik ve bilimsel yöntemle bulunmalıdır. Hıristiyanlığın görüşlerine karşı çıkan Hümanistler, antik dönem eserlerine büyük hayranlık duymuşlardır. Dante, Petrarca ve Boccacio gibi sanatçıların öncülüğünde gelişen Hümanizm, eski Yunan ve Roma

Aydınlanma Çağı

Aydınlanma Çağı ne zamana denir? Aydınlanma Çağının özelliği

Rönesans, reform ve bilimsel gelişmeler, 17 ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da yeni bir dönem başlattı. Her konuda akla öncelik veren bir düşünce sistemi gelişti. Bu düşünce sistemi insanı ve insanın doğadaki yerini, dine değil, akla dayanarak açıklamayı amaç edindi. Bilgi edinme yöntemi olarak gözlem ve deneyi esas aldı. Bu düşünce sisteminin etkisiyle bilim ve felsefe alanında büyük gelişmeler oldu. Avrupa’da akla dayanan düşünce sisteminin egemen olduğu döneme Aydınlama Çağı denir.

Sanayi İnkılabı

Sanayi İnkılabının özellikleri, Sanayi İnkılabı neye denir?

Avrupa’da Rönesans, reform hareketlerinin yol açtığı özgür düşünce, bilim ve teknik alanda önemli gelişmelere yol açtı. Teknik gelişmelerin üretim alanına uygulanmasıyla da Sanayi İnkılabı gerçekleşti.
Üretimde kol gücünden makine gücüne geçilmesine Sanayi İnkılabı denir.
18. yüzyıla kadar dünyada her türlü üretim insan gücüyle yapılıyordu. Günlük hayatta kullanılan tüm eşyalar, örneğin kaşık, tarak, masa, giysiler insan eliyle üretiliyordu. 1765’te buhar motorunun icat edilmesiyle bu üretim biçimi köklü bir değişmeye uğradı. Buhar gücüyle çalışan makinelerin üretimde kullanılmasıyla Sanayi İnkılabı başlamış oldu. İlk olarak

Sanayi ve Teknolojide Meydana Gelen Gelişmeler

Sanayi ve Teknolojide Meydana Gelen Gelişmelerin kısa kronolojik sıralaması

1765 James Watt, buhar motorunu icat etti.
1804 Galler’de raylar üzerinde ilerleyen ilk buharlı lokomotif yapıldı.
1825 İngiltere’de ilk buharlı tren yolu açıldı.
1831 Micheal Faraday, elektrik üretebilen küçük bir jeneratör üretti.
1850 Seri olarak üretilmeye başlanan dinamolar aydınlatma amacıyla kullanılmaya başlandı.
1856 Henry Bessemer, dökme demiri çeliğe dönüştüren ekonomik bir yöntem buldu.
1859 Petrol ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’nde işletilmeye başlandı, ilk petrol kuyusu

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı