FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ KONU ANLATIMLARI

26 Kasım 2012 Pazartesi


 


 


8.SINIF

8.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KONU ANLATIMI VE KONU ÖZETİ 

8.ÜNİTE:Doğal Süreçler

8.ünite doğal süreçler konu anlatımı ve ünite özeti 

 Etiketler: Fen ve teknoloji ders notları, konu özetleri

Evrenin oluşumuyla ilgili teoriler

Evrenin oluşumuyla ilgili teoriler, big bang teorisi

                Bilim insanları evrenin oluşumu ile ilgili tarih boyunca bir çok görüş ortaya atmıştır. Evrenin oluşumu ile ilgili olarak ortaya atılan teorilerden en önemlileri büyük patlama, metaverse teorisi, evrensel tasarı ve yaratılış teorisi olarak sıralanabilir. Bu görüşler incelendiği zaman hepsinin temelde iki farklı modelden birini savunduğu görülür. Bunlardan birincisi 1600’lü yıllarda Newton (Nivtın)’ın ortaya attığı, hareketsiz
ve başlangıcı olmayan evren görüşüdür. Bu görüşe göre evren, sonsuzdan beri var olmuştur ve sonsuza kadar da varlığını ve şu anki hâlini koruyacaktır. İkincisi ise günümüzde çoğu bilim insanı tarafından kabul gören, evrenin bir başlangıcının olduğu görüşüdür. Çünkü astronomideki son buluşlar evrenin sürekli bir genişleme içinde olduğunu göstermiştir. Evrenin oluşumu hakkında ortaya koydukları bu görüşler sonucunda

Dünya'nın oluşumu

Dünyanın oluşumu, Dünya nasıl oluştu?

                Taş küre ve hava küre... Bu ikili birbirini tamamlayan ve Dünya’mızı oluşturan unsurlardır. Üzerinde yaşadığımız Dünya’mızı tanımak, bizim için çok önemlidir. Dünya’mızın oluşumu, gelişme evreleri; atmosferin, kıtaların, okyanusların ve dağların oluşumu bilim insanları tarafından çok eski zamanlardan beri merak edilmiştir.
Dünya’mızın oluşumuyla ilgili günümüze kadar öne sürülen görüşlerden birine göre Dünya’mız Güneş’ten kopan bir madde yığınından meydana geldi. Bu kopma, Güneş’in süratli dönmesi ya da başka bir yıldızın kütle çekimi etkisiyle gerçekleşti. Kopan madde Güneş’in etrafına dağılarak bir toz bulutu oluşturdu. Bu toz bulutu da soğudukça, “gezegenimsi” denilebilecek küçük ve yoğun bölgeler meydana getirdi. Bu bölgeler birbirleriyle çarpışarak ya da bir çığ oluşumu gibi önlerine gelen diğer maddeleri de kendilerine katarak büyüdüler ve gezegenleri oluşturdular.

Dünya volkan dağılış haritası

Dünya volkan dağılış haritası

Pangea

Pangea nedir? Pangea ne demektir?

Alfred Wegener milyonlarca yıl önce dünyada tek bir kıtanın olduğunu ve diğer kıtaların, bu tek kıtadan bölünüp koparak birbirinden uzaklaşmaları sonucunda meydana geldiğini

Yer kabuğunun şeklini değiştiren etmenler

Yer Kabuğunun Şeklini Değiştiren Etmenler

               Doğrudan yer kabuğunun içinde oluşan iç etkenler:
- Yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketi,
- Depremler,
- Yanardağlar (volkanlar) olarak sıralanabilir.

İç etkenlerden farklı olarak yer kabuğunun dışında çeşitli etkiler sonucu oluşarak yeryüzünün değişiminde rol oynayan dış etkenlerin en önemlileri ise;

- Havanın etkisi
- Suyun etkisi,
- Canlıların etkisi şeklinde sıralanır.

Levha hareketeleri

Levha hareketleri

                 Levha hareketleri sürekli olarak devam eden bir süreçtir. Bu hareketlilik sonucunda levha sınırlarında; kısa zaman dilimlerinde ani ve şiddetli, uzun zaman dilimlerinde ise yavaş ve sürekli şekil değişiklikleri meydana gelir. Bu değişiklikler levhaların türlerine ve hareket biçimlerine göre yeni okyanusların, kıtaların, sıradağların ve volkanların oluşmasına neden olur. Sıcak ve akışkan olan magma üzerinde hareket eden bu levhaların birbiriyle etkileşimleri bakımından levha hareketlerini;
a) Uzaklaşma – Ayrılma,
b) Yaklaşma – Çarpışma,
c) Yanal yer değiştirme - Sıyırma olmak üzere üç farklı ana başlık altında toplayabiliriz.

a. Uzaklaşan - Ayrılan Levhalar

Ateş kürede meydana gelen konveksiyon hareketinden dolayı yan yana olan iki levha birbirinden uzaklaşabilir. Bu durumda neler olduğunu aşağıdaki şekiller üzerinde görelim.

Deprem ve depremle ilgili kavramlar

DEPREM : Sismograf, sismoloji, sismolog kavramları ve deprem nasıl olur?

                 Depremleri kaydeden, şiddetini ve uzaklığını gösteren alete sismograf (depremyazar) denir. Çeşitli ölçü aletleri ve belirli yöntemlerle depremlerle ilgili elde edilen kayıtlardan incelemeler yaparak bu olayın nasıl oluştuğunu, olay sırasında meydana gelen deprem dalgalarının yeryüzünde nasıl yayıldığını inceleyen bilim dalına sismoloji, bu konu üzerinde çalışan bilim insanlarına ise sismolog denir.
Depremlere yönelik olarak sismografların yapmış olduğu incelemeler; depremlerin genellikle yer kabuğunu oluşturan levhaların birbirine sür tündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları ya da birbirlerinin altına girdikleri levha sınırlarındaki dar kuşaklar üze rinde daha yoğun olarak oluştuğunu göstermektedir. Depremlerin büyük çoğunluğu levhaların birbirini zorlamalarıyla oluşmaktadır.

Birbirini iten ya da diğer levhanın altına giren levhalar arasında levha hareketine zıt yönde bir sürtünme kuvveti oluşur. Bu levhaların hareket edebilmesi için sürtünme kuvvetinin aşılması gerekir. Sürtün me kuvveti aşıldığında levhalarda çok kısa bir zaman içinde ve şok niteliğinde bir hareket gerçekleşir. Oluşan bu levha hareketi esnasında çok uzak noktalara kadar yayılabilen sarsıntı (deprem) dalgaları meydana gelir.
Sarsıntılar !eklinde yeryüzünde hissedilen bu dalgalar depremin oluştuğu noktadan her yöne yayılır. Richter (rihter) ölçeği ile derecelendirilen herhangi bir depremin sahip olduğu enerji değeri, meydana geldiği noktadan uzaklaşıldıkça giderek azalır. Dolayısı ile depremin dış merkezinden uzaklaştıkça depremin şiddeti azalır. Bu sırada yeryüzünde bazen kilometrelerce uzanan kırıkların oluşumu gözlenir. Bir deprem olayı sırasında oluşan bu arazi kırıklarına fay denir. Faylar hareket yönlerine göre “doğrultu atımlı fay”
veya “eğim atımlı fay” olarak adlandırılır.

Depremin şiddeti

Depremin şiddeti

              Bir depremin şiddeti; depremin binalar ve insanlar üzerinde meydana getirdiği hasarın derecesidir. Bu etki, depremin merkezinden uzaklaştıkça değişebilir. Bir depremin, farklı yerlerde farklı şiddet değerleri olabilir. Depremin büyüklüğü arttıkça açığa çıkan dalgalar daha uzağa yayılarak etkiledikleri alan büyüyeceğinden depremin şiddeti de artar. şiddet değeri, I ve XII aralığındaki Romen rakamları ile ifade edilir. Bu rakamların hiçbir matematiksel temeli yoktur, bütünü ile gözlem bilgilerine dayanır. Depremin şiddeti, depremin büyüklüğüne, odak noktasının derinliğine, zemin yapısına ve yapıların dayanıklılığına bağlı olarak değişir.

Depremin büyüklüğü

Depremin büyüklüğü

               Depremin büyüklüğü; yer sarsıntısının sismograf adı verilen aletlerle ölçülmesiyle belirlenen değeri olup depremin merkezinde açığa çıkan enerji miktarına bağlıdır. Depremlerin şiddeti ve büyüklüğü birbiriyle ilgili olan ve günlük hayatta birbirine karıştırılan iki kavramdır. Birbirine karıştırılan bu iki kavram gerçekte depremlerin birbiri ile bağlantılı ama aynı olmayan iki farklı özelliğidir.        Buna göre büyüklük, depremin kaynağında açığa çıkan enerji ile ilişkili bir değerdir ve ölçüm cihazları ile ölçülürken depremlerin şiddeti, deprem bölgesindeki hasara göre belirlenen bir değerdir.

Depremin büyüklüğü ve şiddetinin karşılaştırılması

Depremim büyülüğü ve şiddetinin karşılaştırılması

Tektonik depremler

Tektonik depremlerin özellikleri, Tektonik depremler nasıl oluşur?

                 Eğer depremin oluşum nedeni, herhangi bir levha hareketi ise bu depremlere tektonik depremler denir. Yeryüzünde meydana gelen depremlerin %90’ı bu gruba girer. Türkiye’de oluşan depremlerin de büyük çoğunluğu tektonik deprem özelliği gösterir.

Volkanik depremler

Volkanik depremlerin özellikleri

               Oluşum nedenleri volkanik olaylar olan depremlere volkanik depremler denir. Yerin derinliklerinde erimiş olan magmanın yeryüzüne çıkışı esnasında meydana gelen fiziksel ve kimyasal olaylar nedeniyle oluşan gazların yapmış oldukları patlamalarla bu tür depremlerin oluştuğu bilinmektedir. Günümüzde Türkiye’de aktif konumda olan yanardağ olmadığından bu tip depremler ülkemizde görülmemektedir. Ancak volkanik faaliyetlerini sürdüren dağların olduğu İtalya ve Japonya’da meydana gelen depremlerin bir kısmı bu grup depremlerdir. Bu

Çöküntü depremleri

Çöküntü depremleri

                Oluşum nedenleri yer altındaki boşlukların veya mağara tavanlarının çökmesiyle olan depremlere çöküntü depremleri denir. Çöküntü depremleri yerel olduğundan etki alanları dar, enerjileri azdır. Bu özellikleri nedeniyle verdikleri zarar da yerel ve sınırlı bir bölgede olur.

Thsunami

Tsunami nedir? Tsunami nasıl oluşur?

                 Deprem; volkan patlaması ya da toprak kayması gibi yer hareketleri, deniz tabanında alçalmaya ya da yükselmeye neden olur. Bu süreçte deniz kıyılarına kadar ulaşan ve bazen kıyılarda çok büyük zararlara neden olan dev dalgalar oluşur. Bu dalgalara tsunami denir. Tsunami dalgaları, saatte 950 km’ye kadar varabilen çok yüksek süratlerde ilerler. Genellikle okyanuslarda görülür. Kıyıya yaklaştıkça dalgaların sürati düşer ama

Türkiye deprem risk haritası

Türkiye deprem risk haritası 

Türkiye depremrisk haritasıTürkiye deprem risk haritası

 

Kırmızı bölgeler deprem riskinin en fazla olduğu yerlerdir.

Kuzey Anadolu deprem kuşağı

Kuzey Anadolu deprem kuşağı

               Kuzeyde Saros Körfezi’nden başlayarak Doğu Anadolu’da Varto’ya kadar devam eder. Bu kuşak içerisinde, İstanbul, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bolu, Kastamonu, Amasya, Tokat, Erzurum ve Erzincan illeri bulunmaktadır. Ülkemizde en yıkıcı depremler bu kuşakta görülmektedir.

Doğu anadolu deprem kuşağı

Doğu Anadolu deprem kuşağı

               Güneyde Hatay’dan başlayarak Doğu Anadolu’da Varto’ya kadar uzanan bu kuşak, Doğu Afrika ve Kızıldeniz’den ülkemize uzanan bir kırık sisteminin devamıdır. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş bu kuşakta bulunan illerdir.

Batı Anadolu deprem kuşağı

Batı Anadolu deprem kuşağı

               Ege Bölgesi’nde doğu - batı uzanımlı horst – graben sistemi ile Göller yöresine kadar uzanan alan bu kuşak içinde yer almaktadır. Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Muğla, Isparta, Uşak ve Kütahya bu kuşakta bulunan illerdir.

Deprem öncesinde yapılması gerekenler

Deprem öncesinde yapılması gerekenler

               - İlk yardım hakkında bilgi edinilmelidir. - Yapılar fay kuşakları üzerine kurulmamalıdır.
- Yapıların, deprem kuşağına yakınlığı dikkate alınarak ona göre inşa edilmesi gerekir. Yapı malzemeleri standartlara uygun olmalıdır.
- Deprem konusunda halk bilgilendirilmelidir. İş yerleri ve okullarda deprem tatbikatı yapılmalıdır
- Depremde görev alacak ilk yardım ve kurtarma ekipleri önceden belirlenmeli ve sürekli eğitilmelidir
- Depreme dayanıklı ve bu konuda gerekli inceleme yapılmış olan evlerde oturulmalıdır.
- Deprem olmadan önce olması muhtemel bir deprem sırasında ailece uygulanacak bir plan

Deprem anında yapılması gerekenler

Deprem anında yapılması gerekenler

               - Panik yapmayalım ve sakin olmaya çalışalım. Güvenli bir yer bularak depremin bitmesini bekleyelim.
- Zarar verebilecek eşyalardan uzak duralım.
- Kapalı bir mekânda iken çıkışa yakınsak en kısa sürede binayı terk edelim. Eğer çıkışa çabuk ulaşamayacak konumdaysak içeride kalalım ve duvarlara yaklaşmayalım. Sokakta ya da park gibi yerlerde isek bu pozisyonu alırken etrafımızda direk, ağaç vb. gibi bir nesne olmamasına özen gösterelim.
- Sarsıntı bittiğinde en kısa sürede binayı terk edelim, asansörü kesinlikle kullanmayalım.
- Eğer dışarıdaysak binalar, köprüler, geçitler, tüneller ve yüksek gerilim hatlarından uzakta açık bir alana gidelim. Aracımızda mümkün olduğunca az kullanarak trafikten sakınalım.
- Merdiven veya apartman boşluklarından uzak duralım.

Depremden sonra yapılması gerekenler

Depremden sonra yapılması gerekenler

               - Hareket etmeden önce düşebilecek nesneler olabileceğini göz önüne alarak biraz daha bekleyelim ve bu doğrultuda temkinli olarak bulunduğumuz yerden çıkalım. Ailemizden ayrılmışsak onlarla daha önceden belirlemiş olduğumuz yerde buluşmak için buluşma noktasına ulaşmaya çalışalım.
- Eğer evde isek evden çıkarken gaz vanaları ile elektrik sigortalarını kapatarak yangın tehlikesine karşı önlem alalım. Su sızma ihtimaline karşı su vanalarını kapatalım.
- Yangına yol açabilecek kibrit, çakmak vb. şeyler kullanılmamalıdır. Yerde cam ve benzeri eşyaların kırıkları olabileceğinden dikkat edilmelidir.
- Evden dışarı çıkarken deprem çantası yanımızda bulundurul malıdır.
- Çok acil bir durum olmadıkça telefon kullanılmamalıdır. Yani hatlar meşgul edilmemelidir.
- Yetkililer duyuru yapıyorlarsa onları dinleyelim. Ancak bir duyuru yapılmıyorsa, sarsıntının bittiğinden tamamen emin olduktan sonra, en kısa sürede açık bir alana gidelim ve hasarlı binalardan uzak duralım.
- Olması muhtemel artçı depremlere karşı hazırlıklı olalım.

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı