Dua etmenin önemi nedir, neden dua ederiz?

6 Aralık 2012 Perşembe

ALLAH'A NİÇİN DUA EDERİZ

Allah bizlere birçok nimetler vermiştir. Bizler, verdiği bu nimetlere karşılık Allah'a şükretmeliyiz,verdiği nimetler sebebiyle onu anmalıyız.

Dua, insanın Allah katındaki değerini artırır. Ey Muhammed, de ki: Duanız olmasa Rabbim size niye değer versin. (Furkan, 77) ayeti bunu belirtmektedir.

Marmara Bölgesi'nin bitki örtüsü nedir?

Marmara Bölgesi'nin bitki örtüsü nedir?

İklim ve bitki örtüsü Marmara Bölgesi'nin iklimini söylerken,tek bir iklim adı ile başlıklandırmak doğru olmaz, Marmara Bölgesinde hüküm süren iklim Karadeniz İklimi, Karasal İklim ile Akdeniz İklimi arasında bir geçiş evresidir. Bölgede yıllık yağış 500 - 1000 mm arasındadır. En çok yağış kış mevsiminde Aralık, Ocak, Şubat aylarında düşer. En kurak aylar ise Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Karlı ve donlu günlerin sayısı kıyı kesimlerde en azdır. İç kesimlere gidildikçe karasallık etkisi artar. Ege ve Marmara denizi

Kanda yüksek oranda CRP olmasının sonuçları nedir, nasıl tedavi edilir?

Kanda yüksek oranda CRP olmasının sonuçları nedir, nasıl tedavi edilir?

CRP nedir? Bu madde yaklaşık yetmiş yıldır biliniyor. Karaciğerin ürettiği CRP, nezle, grip ya da herhangi bir yaralanma ya da doku iltihaplanması sırasında tetiklenen bağışıklık sistemi reaksiyonlarında rol oynuyor.

Bu nedenle araştırmacılar CRP’yi’ iltihap markörü’ olarak tanımlıyorlar: CRP miktarının kanda yüksek oranda bulunması verem ya da artrit gibi ciddi hastalıkların işareti olduğundan organizmada iltihaplı bir reaksiyonun varlığını ortaya koyabiliyor.

4.ÜNİTE: Ekonomi ve Sosyal Hayat

7.Sınıf 4.ÜNİTE: Ekonomi ve Sosyal Hayat konu anlatımı ve konu özetleri 

 

 

Tarihte Toprak ve Üretim

Tarih boyunca toprağın kullanılması işlenmesi nasıl olmuştur?

Tarih boyunca devletlerin gelişmesinde ve güçlenmesinde ekonomi önemli bir etken olmuştur. Tarım, ticaret, sanayi ekonomik faaliyetlerin başında gelmektedir. Günümüzden 12 bin yıl önce göçebe insan toplulukları, buzul çağının ardından gelen daha elverişli iklim koşulları sayesinde sayıca çoğalmaya başladı. Bu durum insanların doğada hazır bulduklarından daha fazla yiyeceğe gereksinim duymasına yol açtı. İnsanlar yiyecek gereksinimlerini karşılamak

Tımar Sistemi

Tımar Sistemi, Tımar sistemini kim kaldırdı

Osmanlılarda da toprağın gerçek sahibi devletti. Devlet bu geniş toprakların yönetimi ve üretimin sürekliliğini sağlamak için çok iyi işleyen bir sistem geliştirdi. Devlet, birtakım hizmetler yapan görevlilere maaş yerine toprakların bir kısmını dağıtırdı. Bu görevliler de topraktan elde ettikleri gelirin bir kısmıyla kendi geçimlerini sağlar, bir kısmını da devlete vergi olarak gönderirlerdi. Osmanlı Devleti’nde uygulanan bu sisteme tımar sistemi denilmekteydi.

Tımar sisteminin faydaları

Tımar sisteminin faydaları nelerdir?

Osmanlı Devleti’nde uygulanan tımar sistemi pek çok yararlar sağlamıştır:
- Tarım yapan köylülerden devlet tarafından alınan vergiler düzenli olarak toplanabilmiş ve hazineye aktarılmıştır.
- Toprak üretiminde verimlilik ve devamlılık sağlanmıştır.
- Devlet hazinesine yük olmadan güçlü bir ordu oluşturulabilmiştir.

Feodal sistem

Feodal sistem

Avrupa’da 4. yüzyıldan 15-16. yüzyıllara kadar feodal sistem hâkim olmuştur. Feodal düzende en üstte kral, altında ise kendisine bağlı soylular bulunurdu. Bu düzenin en alt ve en geniş tabakasını köylüler (serşer) oluştururdu.
Feodal düzende toprak birçok soylu arasında paylaşılmıştı. Soylular güçlü ordulara sahiptiler ve güçlü surlarla çevrilmiş şatolarda otururlardı. Bu kaleleri ele geçirmek o dönemde imkânsızdı. Soyluların ekonomik ve askerî yönden güçlü olması feodal beylerin kraldan

Atatürk döneminde ekonomiyi kalkındırmakiçin yapılanlar

Atatürk döneminde ekonomiyi kalkındırmak için yapılanlar

Atatürk döneminde Türk çiftçisini kalkındırmak, tarımı geliştirmek ve ülke ekonomisini canlandırmak amacıyla çeşitli çalışmalar yapıldı. Köylünün ödemekte güçlük çektiği aşar vergisi kaldırıldı. Ziraat Bankasının köylülere ucuz kredi vermesi sağlandı. Çiftçilerin kredi bulmasına yönelik Tarım Kredi Kooperatişeri kuruldu. Ülkenin birçok yerinde Tohum Islah İstasyonları kuruldu. Türkiye Zirai Donatım Kurumu çiftçiye tarım aletleri, makineler, kimyasal

Tarım sektörünü destekleyen kurum vekuruluşlar

Tarım sektörünü destekleyen kurum ve kuruluşlar

- T.C. Ziraat Bankası, üreticilerimizin araç, gereç, gübre, ilaç, tohum ve işçilik gibi giderlerini karşılamak amacıyla uygun koşullarda kredi sağlamaktadır.
- Tarım Satış Kooperatişeri, ortaklarının ürünlerini iyi fiyata satın alır, pazarlar ve kazançlarını ortaklarına dağıtır.
- Türkiye Zirai Donatım Kurumu, çiftçilerimize traktör, tarım aracı, yapay gübre, tarım ilacı üretir veya temin edilmesini sağlar, taksitli satışlarla üreticimize büyük destek verir.

Devletin tarıma ve üreticilere verdiğidestekler

Devletin tarıma ve üreticilere verdiği destekler

- Pazar Fiyat Destekleri
Üreticiye verilen ürün destek fiyatlarıdır. Türkiye’de 1932 yılında buğday ile başlayan destekleme alımları, 1992’de 26 ürüne ulaşmıştır. 1994’ten beri destekleme alımları; hububat alanında TMO, şeker pancarı alanında TŞFAŞ ile 3 özel şeker fabrikası, tütün alanında TEKEL Genel Müdürlüğü ve özel sektörler, çay alanında ÇAYKUR aracılığıyla yapılmaktadır. Süt alanında ise 1986’dan beri “süt teşvik primi” ödenmektedir.

İpek Yolu

İpek Yolu, İpek Yolunun önemi, Neden İpek Yolu

Eski çağlarda Avrupalılar, Doğu ülkelerinin kaliteli ipek ve baharatı ile tanışınca, Avrupa’da bu ürünlere büyük bir talep doğmuştur. Bu ürünleri Avrupa’ya taşımak için “İpek Yolu” olarak adlandırılan ticaret yolları yapılmıştır. Çin’den başlayıp İstanbul’a ulaşan ve oradan da Avrupa’nın içlerine giden bu yol boyunca kervanlar yük taşımıştır. İpek Yolu üzerinde yapılan ticaretten alınan vergiler bu yolun geçtiği ülkelere büyük gelir sağlamıştır. Bu nedenle İpek

Baharat Yolu

Baharat Yolu neresi, Baharat Yolunun önemi

Doğu ülkeleri ile Avrupa arasındaki ticarette önemli bir yol Baharat Yolu idi. Baharat günümüzden binlerce yıl önce Doğu ülkelerinde kullanılıyordu. Orta Çağ Avrupa’sında soyluların sofralarına da girince çok önemli bir ticaret ürünü hâline geldi. Çünkü baharat Avrupalıların çok miktarda tükettiği etin taze kalması için gerekliydi. Ancak çok pahalı olması nedeniyle baharatı ancak varlıklı kimseler satın alabiliyordu. Baharat Yolu Hindistan’dan

Coğrafi Keşifler

Coğrafi Keşiflerin önemi, Coğrafi Keşiflerin sonuçları

15 ve 16. yüzyıl boyunca süren Coğrafi Keşişer, yeni ticaret yollarının, yeni okyanus ve kıtaların bulunmasıyla sonuçlandı. Keşişer daha sonraki yüzyıllara damgasını vuran önemli gelişmelere yol açtı: Avrupalıların Doğu ülkelerine doğrudan ulaşan yolları bulmasıyla ticaret yolları değişti. Akdeniz ipek ve baharat ticaretinde önemini kaybetti. Atlas Okyanusu’ndaki limanlar önem kazandı. Bu durumdan İpek ve Baharat yolları üzerinde bulunan tüm

Avrupa’da Sanayi İnkılabı

Avrupa’da Sanayi İnkılabı, Avrupa’da Sanayi İnkılabının sonuçları

Avrupa’da Sanayi İnkılabı’nın gerçekleşmesiyle kömür, doğal gaz, petrol gibi madenlere olan ihtiyaç arttı. Avrupalılar hem sanayi için gerekli olan ham madde kaynaklarını sağlamak hem de ürettikleri fazla ürünleri satmak için sanayileşmemiş lkelere yöneldiler. Avrupalıların sömürgecilik faaliyetleri yeni su yolların bulunmasına yol açtı. 1869’da Süveyş Kanalı açıldı. Böylece Coğrafi Keşişer sonucunda önemini kaybeden Akdeniz limanları yeniden önem

Osmanlıda Toplumsal Dayanışma

Osmanlıda Toplumsal Dayanışma nasıldı?

Tarih boyunca Türkler, toplumsal dayanışmaya ve yardımlaşmaya önem vermişlerdir. Varlıklı kişiler, vakışar kurarak muhtaç insanlara yardım etmişlerdir. Selçuklu Döneminde gelişme gösteren vakışar, Osmanlı döneminde en üst seviyeye ulaşmıştır. Anadolu’da bilinen ilk vakıf 1048 tarihlidir. Selçuklu ve Osmanlı döneminde sayıları yüz binlere yaklaşan vakışar toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel hayatına geniş ölçüde katkıda bulunmuştur.

LÖSEV

LÖSEV in amacı

LÖSEV, lösemili ve kan hastası çocukların, sağlık ve eğitim başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının sağlanmasına yardımcı olmak, kan hastalıkları konusunda ulusal düzeyde tedavi, eğitim ve araştırma kurumları kurmak ve işletmek amacıyla kurulmuştur.
Vakıf, lösemi hastalığını tanıtmayı, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmayı ve bu vesileyle toplumu bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır.

Ahilik Teşkilatı

Ahilik Teşkilatı

XIII. yüzyılda Anadolu’da kurulan Ahilik teşkilatı, mesleki ve ahlaki eğitimde önemli bir rol oynamıştır. Bu teşkilat esnaf, sanatkâr ve üretici birliklerini bir araya getirerek ekonomik ve sosyal alanda önemli bir işlev görmüştür. Ahilik teşkilatının kurucusu olan Ahi Evran, Azerbaycan’ın Hoy kasabasında doğmuştur (1171). Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Anadolu’ya gelen Ahi Evran, 1205 yılında Kayseri’de devletin desteği ile debbağları (dericileri) ve diğer sanatkârları da içine alan büyük bir sanayi sitesinin

Ahilik anlayışının temel ilkeleri

Ahilik anlayışının temel ilkeleri

- İyi huylu ve güzel ahlaklı olmak
- İşinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak
- Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak
- Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak
- Cömertlik, ikram ve kerem sahibi olmak

Enderun

Enderun nedir? Enderun ne yetiştirir? Enderunda hangi dersler verilir?

Osmanlılarda devletin amaçladığı nitelikli insanların yetiştirildiği kurumlardan biri Enderun’du. Bu okul II. Murat döneminde Edirne Sarayı’nda açıldı. İstanbul’un fethinden sonra da Topkapı Sarayı’nda faaliyetlerine devam etti. Enderun’un en önemli özelliği, saray üniversitesi olmasıydı. Osmanlı Devleti’ni yönetecek idareci, komutan, devlet memuru ve sanatkâr burada yetiştirilirdi.

Medrese Eğitimi

Medrese Eğitimi nasıldır?

Selçuklularda ve Osmanlı Devleti’nde eğitim ve öğretim sisteminin temel kurumu medreselerdi. Din bilginleri, kadı, doktor, matematik ve astronomi bilginleri medreselerden yetişiyordu. İlk Osmanlı medresesi 1331 yılında Orhan Bey tarafından İznik’te açıldı. Buraya atanan ilk müderris ise Davud-ı Kayseri’ydi. Daha sonra başta Bursa, Edirne ve İstanbul olmak üzere hemen hemen her Osmanlı şehrinde medreseler açıldı. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde medrese eğitimi en yüksek seviyeye ulaştı.

Meslek seçiminde kendimize sormamız gereken sorular

Meslek seçiminde kendimize sormamız gereken sorular

- Meslek hangi özel ilgi, yetenek gerektiriyor?
- Mesleği yapmak için ne tür eğitim almak gerekiyor?
- Mesleğe girişte yaş, cinsiyet, boy, kilo gibi sınırlamalar var mı?
- Mesleğin çalışma şartları neler?
- Mesleği icra edenler hangi zorluklarla karşılaşıyor?
- Bu mesleğin gelir durumu ve imkânları neler?

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı