Dişi Üreme Yapı ve Organları

8 Kasım 2012 Perşembe

Dişi üreme organları vücudun içindedir.

Yumurtalık : Dişi üreme hücresi olan yumurta, yumurtalıklarda üretilir. Bir dişide sağlı-sollu iki yumurtalık bulunur.
Yumurta Kanalı : Yumurtalıklardan gelen yumurtanın döl yatağına ulaşmasını sağlayan kanaldır. Yumurta hücresi burada spermlerle karşılaşırsa, döllenme olur. Döllenmiş yumurta gelişiminin ilk aşamalarını yumurta kanalında tamamlar.
Döl Yatağı : Sıkılmış bir yumruk büyüklüğünde ve tektir. Kalın duvarları bol kan damarlıdır. Döllenmiş yumurta döl yatağı duvarına yerleşirse hamilelik başlar. Döllenmemiş yumurta döl yatağı dokularına yerleşemez.

Anne adayı nelere dikkat etmelidir?

Anne adayı doktor önerisi dışında ilaç almamalıdır. Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında maruz kalınan radyasyon, doktor kontrolü dışında kullanılan ilaçlar , sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar, bebeğin organ gelişiminde bozukluğa, ölümüne veya sakat doğmasına yol açabilir. Röntgen ışınlarına maruz kalmaktan kaçınmalıdır.

Anne adayı yeterli ve dengeli beslenmelidir. Bebek, anne karnındaki gelişimini anneden aldığı besinlerle sağlar. Vitamin ve mineral yönünden zengin, bol proteinli ve yeterli kaloriyi sağlayacak besinlerin alınması gerekir. Aşırı karbonhidratlı, yağlı ve şekerli gıdalarla beslenmek hatalıdır. Anne adayı, yemesi gereken besinin miktarını değil, niteliğini artırmalıdır. Anne adayı yeteri kadar et, süt ürünleri, meyve ve sebze yemelidir.
Bulaşıcı hastalıklardan korunmalıdır. Özellikle kızamıkçık geçiren hastalardan uzak durmalıdır.
Günde en az 8 saat uyumalıdır.
Vücudu sıkmayan bol ve rahat elbiseler giymelidir.
Anne adayı normal hareketler dışında aşırı ve ağır hareketlerden kaçınmalıdır. Yürüyüş gibi hafif sporlar yapması faydalıdır.

İnsanda Gelişim Dönemleri

1. Bebeklik Dönemi: Doğumdan on iki aya kadar olan dönem bebeklik dönemi adını alır. Bu dönemde bebek dış ortama karşı savunmasızdır. Hastalıklara kolay yakalanır. Hayatta kalabilmek için tamamen kendisine bakacak yetişkinlere bağımlıdır. Bir yıl boyunca vücudunu kontrol etmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, ellerini kullanmayı ve bazı sözcükleri söylemeyi öğrenir.

2. Çocukluk Dönemi : Çocukluk dönemi 1-6 yaşlar arasındaki dönemdir. Bu dönemde çocuk konuşmayı, koşmayı, yemek yemeyi, giyinip soyunmayı öğrenir. Grup arkadaşlarıyla oynamayı, resim yapmayı ve masal anlatmayı sever. Her şeye karşı meraklıdır. Cinsiyetinin de farkındadır.
3. Okul Çağı Dönemi
Okul çağı dönemi 6-11 yaşlar arasıdır. Bu dönemde çocuk dış dünyaya açılmıştır. Doğruyla yanlışı, hayalle gerçeği kolayca ayırt edebilir. Daha çok kendi cinsiyetinden olan arkadaşlarıyla grup hâlinde oyun oynamayı sever. Takdir edilmekten hoşlanır. Öğretmeninin beğendiği ve istediği davranışlara yönelir. Sorumluluk duygusu gelişmeye başlamıştır. Zorluklarla mücadele etmeye başlar. Kendini topluma yararlı olmaya hazırlar.
4. Ergenlik Dönemi :
5. Yetişkinlik Dönemi

Ergenlik Döneminde Kızlarda Görülen Fiziksel Değişimler, ovulasyon nedir? Adet kanaması ne demektir? Menapoz

- Boy 10 – 20 cm uzar, kütle 6 – 18 kg artar.
- Vücut hatları yağ dokusu artışına bağlı olarak yumuşar ve kadınsı bir görünüm alır. Göğüsler belirginleşir. 
- Cinsel organlar çevresinde ve koltuk altlarında kıllanma olur.
- Yağ bezlerinin faaliyetlerinin artması sonucu yüzde sivilceler görülebilir. Bu sivilceler genellikle
ergenlik döneminin sonunda azalır veya kaybolur.
- Dişi üreme organları gelişir.
- Yumurtalıklarda yumurta hücresi oluşur. Kadınlarda yumurtalıklardan her 28 günde bir tane
olgunlaşmış yumurta atılır. Bu olaya ovulasyon (yumurtlama) denir. Yumurta hücresi, yumurta  kanalında ilerleyerek döl yatağına gelir. Bu arada döl yatağı içindeki doku kalınlaşarak gebeliğe hazırlanır. Yumurta, yumurta kanalında sperm (erkek üreme hücresi) ile döllenirse, döl yatağına gelerek orada tutunur, yerleşir ve gebelik başlar. Döllenmeyen yumurtalar döl yatağı içindeki kalınlaşmış dokuyla birlikte dışarı atılır. Bu olaya adet kanaması denir. Aşırı yorgunluk, ruhsal sıkıntılara bağlı olarak âdet kanamaları düzensizleşebilir. Adet kanamaları başlar. Âdet kanamaları her 28 günde bir görülen ve 3-5 gün süren kanamalardır. Âdet kanamaları 10-13 yaşlarında başlamakla birlikte bazen 15-16 yaşlarına kadar gecikebilir. 45-49 yaşlar arasında menopazla birlikte kanamalar kesilir. Başlangıçta düzensiz olan kanamalar, 1-2 yıl içinde düzene girer.

Ergenlik Döneminde Erkeklerde Görülen Fiziksel Değişiklikler

- Ergenlik döneminde erkeklerde üreme organları olgunlaşır.

- Testislerde spermler oluşmaya başlar; ilk meni gelir.
- Sakal ve bıyık bölgesinde, koltluk altlarında, cinsel organlar çevresinde kıllanmalar oluşur.
- Gırtlak gelişir, ses telleri uzar, gırtlaktaki kemik çıkıntısı belirgin hâle gelir. Sesin değişerek kalınlaşması bunlara bağlıdır.
- Ergenlik döneminde erkeklerde kas dokusu artar. Buna bağlı olarak kütle 7–20 kg artar.
- Kemik gelişmesine bağlı olarak boy 10 – 30 cm arasında uzar. Omuzlar genişler, göğüs kasları belirginleşir.
- Deride yağ ve ter bezlerinin çalışmasındaki artışa bağlı olarak beden kokusu değişir, yüzde sivilceler görülür.

Ergenlik Döneminde Kızlarda ve Erkeklerde Görülen Ruhsal Değişimler

- Ergen yalnız kalmak ister. Kendi başına, bağımsız hareket etme isteği duyar. Aile içinde sıkılır ve rahat hareket edemez.

- Okula ve derslere karşı ilgisizlik içindedir. Bir konu üzerinde uzun süre dikkatini toplayamaz. Daha hızlı okuyup, daha hızlı anlamaya başlar.
- Aynı gün içinde sevinç, üzüntü, öfke, korku vb. duygu akımlarının içinde kalır. Genel olarak sinirlidir. Sebepsiz yere can sıkıntısı hisseder.
- Cinsel konulara merak duyar ve bu konularda konuşmaktan zevk duyar. Karşı cinse kendini beğendirmek ister. Bu amaçla dış görünüşüne önem verir. Aynanın karşısında saatlerce süslenir. Erkekler sakal ve bıyık çıkmasını erkeklik simgesi olarak görür.
- Kararsızdır. Kıyafet beğenmez, ne giyeceğine karar veremez.
- Utangaçtır. Kızlar âdet görmekten ve göğüslerinin büyümesinden utanır, bol kıyafetlerle göğüslerini saklamaya çabalar.
- Sivilcelerini, boyunu, kilosunu kendisine dert eder.
- Ergen, kimlik arayışı içine girer. Hayatı ve çevreyi sorgular. Geleceğe yönelik hayaller kurar, projeler geliştirir.
- İnsanlarla iletişim kurmada güçlük çekebilir. Bulunduğu ortamda dikkat çekmek ister.
- Arkadaş grubuna kendini ispatlama, kabul ettirme çabası içindedir.

Hayvanların kuluçka dönemleri

Tavuk 21 gün, serçe 12 gün, güvercin 15 gün, ördek 28 gün, kaz 30 gün, devekuşu ise 42 gün kuluçkada yatar.

Bazı Hayvanların gebelik süreleri

Gebelik süresi atta 320, koyunda 157, filde 550, farede 24 gündür.

Başkalaşım metamorfoz ne demektir?

Bazı canlılar dünyaya geldiklerinde ana canlıya benzerken bazıları benzemez. Bu yavrular ana canlıya benzeyinceye kadar birtakım değiflimlerden geçer. Bazı böcek ve kurbağa gibi canlıların, yumurtadan çıktıktan sonraki gelişme evrelerinde yapısal değişikliğe uğrayarak atalarına benzer hâle gelmelerine başkalaşım denir. Kelebek ve kurbağa gibi bazı canlıların gelişimi incelendiğinde başkalaşıma uğradıkları gözlenir. Kurbağalar, ilkbaharda su birikintilerine yumurtlar. Döllenmiş yumurtanın gelişmesi sonucu larvalar oluşur. Başlangıçta balığa benzeyen larvalar gelişerek iribaş olur. Zamanla iribaşın ön ve arka üyeleri gelişir; kuyruğu yok olur. Böylece genç yavru kurbağa oluşmuştur. Bu da gelişerek ergin kurbağayı oluşturur.

Çiçeğiç yapısı ve özellikleri

 

Çimlenmeyi etkileyen ortam şartları nelerdir?

  1. Su
2. Uygun sıcaklık
3. Hava (Oksijen)

Organik Tarımın Önemi nedir?

Organik tarım, insan sağlığına ve doğaya zararlı kimyasal gübre ve zirai mücadele

ilaçları kullanmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü olarak yapılan
tarımsal üretimdir. Ekolojik tarım da denmektedir. Organik tarımın amacı, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden bitki, hayvan ve insan sağlığını koruyarak tarım yapmaktır. Günümüzdeki tarım uygulamalarının üretimi artırmak amacıyla aşırı miktarda sentetik ve kimyasal zirai ilaçlar kullanması sonucunda çevre kirliliği önemli boyutlara ulaşmıştır. Çevre kirliliği bir yandan doğal dengenin bozulmasına neden olurken bir yandan da besin zinciri yoluyla tüm canlılara ulaşarak tehlikeye yol açmaktadır. Doğal dengenin bozulmasına örnek olarak toprağın erozyona uğraması gösterilebilir. Toprağın her geçen gün daha çok erozyona uğraması ile verimli toprak kayıplarında artış  almaktadır. Verimliliği artırmak için aşırı miktarda sentetik gübreleme yapılması sonucunda bu sentetik maddeler yer altı sularına karışmakta, insan ve hayvanlarda zehirlenmelere yol açmaktadır. Tarım uygulamalarının ürün kalitesini ikinci plana atması ve bilinçsiz uygulamalar yapması toprağın verimli olan canlı tabakasını yok etmektedir. Bu da toprakta sert tabakalar ve sıkışmalar yaratarak erozyonu artırmaktadır. Dünya nüfusunun artması sonucu birim başına düşen verimi ve dolayısıyla üretimi artırmak için sağlanan teşvik ve destekler, kimyasal gübrenin de keşfi ile tarımsal üretimi artırmıştır. Fakat bunun dünyadaki açlık soruna çözüm olmadığı, aksine doğal dengeyi ve insan sağlığını bozduğu görülmüş ve bir çok ülkede organik tarım çalışmalarına başlanmıştır.

2.ÜNİTE:KUVVET ve HAREKET

6.sınıf 2.ÜNİTE:Kuvvet ve Kareket Konu Anlatımı

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı