Medrese Eğitimi

6 Aralık 2012 Perşembe

Medrese Eğitimi nasıldır?

Selçuklularda ve Osmanlı Devleti’nde eğitim ve öğretim sisteminin temel kurumu medreselerdi. Din bilginleri, kadı, doktor, matematik ve astronomi bilginleri medreselerden yetişiyordu. İlk Osmanlı medresesi 1331 yılında Orhan Bey tarafından İznik’te açıldı. Buraya atanan ilk müderris ise Davud-ı Kayseri’ydi. Daha sonra başta Bursa, Edirne ve İstanbul olmak üzere hemen hemen her Osmanlı şehrinde medreseler açıldı. Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde medrese eğitimi en yüksek seviyeye ulaştı.
Osmanlılarda medreseler alt (hariç), orta (dâhil) ve yüksek (sahn) olmak üzere derecelere ayrılırdı. Öğrenciler medrese eğitimine alt düzeyden başlar, başarılı olurlarsa yüksek medresede eğitim görmeye hak kazanırlardı. Yüksek medrese hukuk, edebiyat ve ilahiyat fakültesi düzeyindeydi. Öğrenciler, danişmend veya softa (suhte) ismiyle öğrenim görür ve buralardan icazetname denilen diploma ile mezun olurdu. Yüksek medreseden mezun olanlar müderris, kadı ya da yönetici olurdu. Medreselerde ders veren öğretmenlere müderris, yardımcılarına da muid adı verilirdi. Medreselerde tefsir (Kur’an-ı Kerim’in açıklaması), fıkıh (İslam hukuku), kelam
(İslam felsefesi), matematik, cebir, tarih, coğrafya, fizik, tıp, mantık, fizik, kimya, astronomi
gibi bilimler okutulurdu.
17. yüzyıldan itibaren Osmanlı medreselerinde bozulmalar başladı. Bunun nedenleri arasında müderris atamalarında kayırmaların yapılması, yetersiz kişilerin müderrisliğe getirilmesi, öğretim programlarından fen ve matematik gibi derslerin çıkarılması vardır. Zamanla çağdışı kalan medreseler, Osmanlı siyasi, sosyal ve kültürel yapısını da olumsuz etkilemiştir. Medreseler Atatürk döneminde kapatılmıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı