Gözün yapısı ve özellikleri

15 Kasım 2012 Perşembe

Gözün Yapısı ve özellikleri Duyu organlarının görevleri beyinde duyu merkezleri nerede bulunuyor? Naıl görürüz? Göz kusurları ve tedavi yolları, miyopluk nedir? Hipermetrop nedir? 

DUYU ORGANLARI ve GÖREVLERİ (Gözün yapısı ve özellikleri)
      Çevremizdeki değişim ve gelişmeleri algılayarak sinir sisteminin bilgilenmesini sağlayan organlara duyu organları denir. Duyu organları çevremizdeki, ışık, koku, tat, basınç, sıcaklık ve seslerin algılanmasında görev yapar.
     Çevremizi algılamamızı sağlayan, göz, kulak, deri, dil ve burun duyu organlarımızdır. Duyu organlarının yapısında bulunan ve çevreden vücuda gelen uyarıları algılayan özel hücrelere duyu almacı denir. Duyu almaçları uyarıları algılayarak, sinirlerde uyartı mesajı oluşmasını sağlar. Uyartılar, beynin duyu merkezlerinde değerlendirilir, gerekli tepkilerin oluşturulur.
GÖZ
Göz, çevremizden aldığı ışık sayesinde görmemizi sağlayan duyu organımızdır. Gözümüzü koruyan yapılar;
  1. Kaşlar
  2. Göz kapakları
  3. Kirpikler
Gözyaşı bezleri gözümüzün sürekli nemli kalmasını sağlar ve toz gibi zararlı etkilere karşı

gözümüzü korur.
Gözümüz, sert tabaka, damar tabaka, ağ tabaka(retina) olmak üzere üç bölümden oluşur.

Sert Tabaka: 
Gözün dışında bulunan beyaz renkli kısımdır ve gözü dış etkilerden korur. Sert tabakanın gözün ön kısmında farklılaşması ve incelmesi sonucu saydam tabaka(kornea) oluşur. Kornea, ince kenarlı mercek gibi davranır ve göze gelen ışığı kırarak irise ulaşmasını sağlar.

Damar Tabaka: 
Sert tabakanın altında yer alır ve gözün beslenmesini sağlayan damarlardan oluşur. İris, gözümüze gelen ışığın şiddeti fazla olduğunda göz bebeğini daraltır, az ışıklı ortamda ise göz bebeğinin büyümesini sağlar.

Ağ Tabaka(Retina):
Duyu almaçlarından gelen sinirlerin birleşerek göz yuvarlağının arka tarafından çıkıp beyne gittiği kör nokta ağ tabakada bulur. Kör nokta sinirlerin gözden çıktığı kısımdır. Kör nokta üzerinde duyu almacı bulunmaz. Bundan dolayı kör noktanın görüntü alınmasında rolü yoktur. Sarı leke, duyu almaçlarının çok yoğun bulunduğu kısımdır. Hafif çukur olan kısım görüntünün en net olarak alındığı kısımdır.
1. Cisimden yansıyan ışık ışınları önce saydam tabakaya gelir ve buradan kırılır. Kırılan ışın göz   
     bebeğine gelir.
2. Göz bebeğinden gelen ışınlar göz merceğinde tekrar kırılarak ağ tabaka üzerine düşer.
3. Işığa duyarlı almaçların bulunduğu ağ tabakada yer alan sarı leke üzerinde ters görüntü oluşur.  
    Oluşan bu görüntü buradaki görme almaçları tarafından algılanır.
4. Algılanan görüntü, görme sinirleri vasıtasıyla beyindeki görme merkezine iletilir. Ters görüntü  
     beyindeki görme merkezinde düz olarak algılanır. Böylece görme gerçekleşir. Yani   
     gözümüzle değil, beynimizle görürüz.

Göz Kusurları ve Bu kusurların Tedavi Yolları
  • Doğuştan olan göz kusurlarını bazıları;

Renk Körlüğü (Daltonizm): Kırmızı ve yeşil renklerin birbirinden ayırt edememe hastalığıdır. Tedavisi yoktur.
Şaşılık: Gözü hareket ettiren kasların uyumsuzluğu sonucunda oluşur, ameliyatla giderilebilir.

  • Sonradan oluşan göz hastalıklarından bazıları;

Miyopluk: Görüntü sarı lekenin önünde oluşur. Yakını iyi görür, uzağı iyi göremez. Mercekle düzeltilir.


Hipermetropluk: Görüntü sarı lekenin arkasında oluşur. Uzağı iyi görür, yakını göremez. Mercekle düzeltilir.
Astigmatizm: Göz merceğinin pürüzlü bir hal alması ya da korneanın kavislenmesi sonucunda görüntü sarı lekeye bulanık ve şekli bulanık olarak düşer. Mercekle düzeltilir.
Katarakt: Göz merceğinin içindeki sıvının ya da göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi sonucunda görüntü sarı lekeye düşmez. Ameliyatla düzeltilebilir.







0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı