Atatürk'ün bilime verdiği önem, Atatürk ve Bilim
Türk Milleti, gerçek karakterine ters düşen,
cahillikten ve geri kalmışlıktan kurtulmak için, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ün
göstermiş olduğu çağdaş uygarlık yolunda ilerlemeli; hedeflerine ulaşmak için bir an
önce harekete geçmelidir. Bu hedeflere ulaşmak için gereken her şey yapılmalıdır. Türk
Milletinin üstün karakteri bunu yapacak güçtedir. Atatürk’ün bilime verdiği önem de,
Türk Milletini bu hedefe ulaştıracak yollardan biri olduğu düşünülerek değerlendirilmelidir.
Bilimsel alandaki gelişmeler bir ulusun gelişmişlik düzeyi ile paralellik
göstermektedir. Bir ulus bilimsel alanda ne kadar ürün ortaya koymuş ise gelişmişliğinin
önemli basamaklarını geçmiş demektir. Bilim merak etmeyi, araştırmayı gerektirir.
Bu merak ve çalışmaların sonucunda
yeni buluşlar ve teknolojik veriler ortaya
konulur. Bütün bu gelişmeler ise kısaca teknoloji
diye adlandırdığımız aletleri ortaya çıkarır.
Teknolojik aletler ise günlük hayatımızı kolaylaştırmıştır. Bugün eski zamanlarla kıyaslanmayacak
kısa sürelerde ulaşım, haberleşme, tedavi gibi olanaklardan
yararlanabilmekteyiz. Eskiden adı bile bilinmeyen hastalıklar kısa sürede tanılanmakta ve tedavi
edilebilmektedir.
Günümüz dünyasında insan için vazgeçilemez en
önemli iki öge bilim ve teknolojidir. Bu gerçeği yıllar öncesinden önce gören
Atatürk, bilimin eğitim ile elde edileceğini çok iyi biliyordu. Zaten Kurtuluş Savaşı devam
ederken 1921 yılında Maarif Kongresini toplaması bu en belirgin delilidir. Eğitim ve
bilim elde edildikten sonra teknoloji doğal bir sonuç olarak kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder