6.ÜNİTE: Yaşayan Demokrasi ünitesinin özeti
Türkiye
Cumhuriyeti’nden önce kurulan Türk devletlerinde yönetme yetkisinin Tanrı
tarafından verildiğine inanılırdı. Toplum babadan oğula geçen saltanat
rejimiyle yönetilirdi.
Osmanlı Devleti’nde 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile ilk kez ülke
yönetiminde kanunun üstünlüğü kabul edildi. I. Meşrutiyet ve II. Meşrutiyet
dönemlerinde halkın
yönetime katılımı kısmen de olsa sağlandı ve anayasal devlet düzenine geçildi.
Demokrasi
yolundaki en büyük adım 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla oldu. Bu
gelişmeyle egemenlik kayıtsız şartsız millete geçti. 29 Ekim 1923’te
cumhuriyetin ilanıyla
yeni Türk Devleti’nin yönetim şekli belirlendi. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin nitelikleri Anayasamızın 2. Maddesiyle belirlenmiştir. Buna
göre Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, insan haklarına saygılı,
demokratik,
laik, sosyal bir hukuk devletidir. Ülkemizde yasama, yürütme ve yargı yetkileri
farklı devlet organları tarafından kullanılır. Yargı bağımsızdır ve yasama ve yürütmenin
uygulamalarını denetler.
Demokrasilerde
halkın yönetimde söz sahibi olmasını sağlayan ilke katılımcılıktır. Haklarını
bilen, olumsuz durumlara demokratik biçimde müdahale eden vatandaşlar, demokrasinin
daha iyi işlemesine katkıda bulunur. Vatandaşlar seçme ve seçilme hakkını kullanarak
yönetime katılır ve yöneticileri denetlerler. Devletin karar alma süreçlerini bireyler,
sivil toplum örgütleri, medya ve siyasi partiler etkiler.
Demokrasi
hem bir yönetim şekli hem de bir yaşam biçimdir. Demokrasi, demokratik ilkelerin
yaşamımızın her alanında uygulanmasıyla gerçekleşir. Demokrasi yaşamımızın
her alanında olmak zorundadır. Ancak bu şekilde gerçek demokrasiden söz
edilebilir.
0 yorum:
Yorum Gönder