2. Dünya Savaşı

13 Aralık 2012 Perşembe

İkinci 2. Dünya Savaşının sonucu

Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan barış antlaşmaları ülkeler arasında kalıcı bir barış sağlayamadı. Barışı korumak için kurulmuş olan Milletler Cemiyetinin de galip devletlerin istekleri doğrultusunda hareket etmesi yeni bir savaşı kaçınılmaz hâle getirdi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupalı devletler arasında silahlanma ve üstünlük yarışı yeniden başladı. Bu dönemde, Avrupalı devletler geniş ölçüde dünyaya hâkimdi, Afrika ve Asya’nın büyük bölümünde sömürgelere sahipti. İngiltere’nin eski gücünü kaybetmeye başlaması, Almanya’nın ihtiyaç duyduğu kömür ve petrol havzalarına sahip olma isteği Avrupa’yı yeni bir savaşın eşiğine getirdi. Almanya, 1919 yılında imzaladığı Versay Antlaşması ile büyük toprak kayıplarına uğramıştı. Ekonomik, siyasi ve askerî gücünü büyük ölçüde kaybeden Almanya bu antlaşmayı
tanımadığını ilan etti. Kendisi gibi yayılmacı bir politika takip eden İtalya ve Japonya ile ittifak yaptı.
İkinci Dünya Savaşı Almanların 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etmesi ile başladı. Bu işgal hareketlerinin sonunda Avrupa’nın büyük bölümü Almanların eline geçti. 1941’de Sovyetler Birliği Alman orduları tarafından istila edildi, Japonlar Amerika Birleşik Devletleri’ne saldırdı. Bu çatışmalar, savaşın dünya savaşına dönüşmesine yol açtı. Bu topyekûn bir savaştı ve bu savaş Mihver ve Müttefik devletlerini karşı karşıya getirdi.
Mihver Devletler: Almanya’nın İtalya ve Japonya ile oluşturduğu birlik.
Müttefik Devletler: İngiltere, Fransa, SSCB ve ABD tarafından Mihver Devletlere karşı oluşturulan birlik.
Mihver Devletler, savaşın başında büyük zafer kazandılar. 1942 yılı sonunda Avrupa’nın büyük bölümü Alman egemenliği altına girdi. Aynı tarihte Japonya’nın hükmettiği topraklar daha da genişledi.
1942 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa girmesi çatışmaları doğuya ve Büyük Okyanus’a yaydı. Böylece savaş, bir dünya savaşına dönüştü. 1943 yılında Müttefik Devletlerin iş birliği sonucunda Mihver güçleri tüm cephelerde durduruldu. Bu durum savaşın dönüm noktasını oluşturdu. 1943 yılında İtalya, 1945’de ise Almanya, yenilgiyi kabul etti. ABD’nin 1945’in Ağustos ayında Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine atom bombası atması üzerine Japonya da teslim olmak zorunda kaldı. Böylece İkinci Dünya Savaşı sona ermiş oldu. Bu savaş sırasında milyonlarca sivil ve asker hayatını kaybetti. Şehirler yerle bir oldu. Almanya ve Japonya’nın sömürge yönetimleri son buldu. Demokratik olmayan yönetim sistemlerinin dünyaya getirdiği felaketler görüldü ve demokratik yönetimlerin yaygınlaşması için çabalar arttırıldı. İkinci Dünya Savaşı çıktığında Türkiye Atatürk’ün yurtta barış, dünyada barış ilkesi
doğrultusunda tarafsız kalmaya özen gösterdi. Fakat Mihver ve Müttefik devletlerin savaşa katılması yönündeki baskıları nedeniyle zorluklarla karşılaştı. Almanya, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeydi. Fransa ve İngiltere, Türkiye ile askerî bir ittifak istemekle birlikte, Türkiye’nin şart koştuğu para ve savaş malzemesini sağlamak konusunda zorlanıyorlardı. Türkiye ise ordusunun savaşa hazır olmadığını öne sürerek kendisi bir saldırıya uğramadıkça savaş dışında kalmak istiyordu.
Türkiye’nin savaşa girmesi yönündeki baskılar, 1943 başlarında artmaya başladı. Müttefik Devletler, Türkiye’nin Almanya ile ilişkilerini kesmesini ve kendi yanlarında savaşa katılmasını istediler. Türkiye ise mümkün olduğunca savaşın dışında kalabilmek için büyük bir çaba harcadı. Savaşın Müttefiklerce kazanılmasının belli olduğu bir dönemde de siyasi yönden yalnız kalmak istemeyen Türkiye, önce Mihver Devletler ile ilişkilerini kesti, 1945 yılında da Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etti. Ancak fiilen savaşmadı. Türkiye’nin bu tutumu, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Birleşmiş Milletlere kurucu üye olma şansını verdi.
Türkiye yaklaşık altı yıl süren İkinci Dünya Savaşı nedeniyle çok zor duruma düştü. Bu savaştan hem uzak kalmaya çaba harcadı, hem de artan ekonomik sorunlarına çözüm aramak zorunda kaldı. Savaş yıllarında sanayi üretimi azaldı, tarım ürünleri fiyatları arttı. Bozulan ekonomiyi düzeltmek için varlık vergisi gibi ekonomik önlemler alındı. Bu yıllarda güvenlik nedeniyle karartma uygulamaları yapıldı. Kamu güvenliğ i ve sağlığını korumak için bazı bölgelerde belli bir saatten sonra sokağa çıkma yasağı uygulandı, salgın hastalıklara karşı karantina tedbirleri alındı.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
 
 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı