11. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları - Sayfa 111-119 (2012-2013 Biryay) Servet-i Fünun Döneminde Hikaye
4. Olay Çevresinde Oluşan Edebi Metinler
A. Anlatmaya Bağlı
Edebi Metinler
a. Hikâye
SAYFA 111
HAZIRLIK
ETKİNLİK 1
Sosyal olaylar, edebî eserlere
yansıtılmalı mıdır? Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
Sosyal olaylar edebi eserlere yansıtılmalıdır. Çünkü edebi eserler
yazıldıkları dönemin sosyal ve siyasi özelliklerini yansıtan önemli
kaynaklardır. Bir eserde bireysel konular işlense bile edebi eser, dönemini
yansıtmalı, döneminden kopuk olmamalı.
1. Yeni bir kültürle tanışmak bireylerin davranışlarını
nasıl etkiler? Anlatınız.
Yeni bir kültürle tanışmak bireyin davranışını etkileyecektir. Bu olumlu ya
da olumsuz yönde olabilir. Bireyin kendi kültürünü özümseme derecesiyle
bağlantılıdır. Tanzimat’tan sonra Batı
kültürüyle tanışan toplumumuzda kişilerin davranışları, bakış açıları farklılık
göstermiştir.
2. “Yerinde ve zamanında davranmak” sözünden ne
anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Davranışlar ve konuşmalar, yerinde ve zamanında olmalı. Yersiz bir davranış
ya da konuşma, insanı zor durumda bırakabilir.
SAYFA 114
1. Okuduğunuz hikâyenin olay örgüsünü şemayla gösteriniz.
Hikâyedeki kişilerin olay örgüsündeki rollerini şemada uygun yere yazarak
açıklayınız. Daha sonra kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini belirtiniz.
“Görücü” hikâyesinin
olay örgüsü ve kişilerin olay örgüsündeki etkileri:
·
Henüz on dört yaşında olan Seniha'ya ilk görücülerin gelmesi, Seniha’nın
utangaçlığı
·
Seniha’nın görücüler hakkındaki düşünceleri, evlilik ve eş konusundaki
hayalleri
·
Annesinin görücülere olumsuz yanıt vermesi
·
Seniha yirmi yaşında ve evlilik umutları ile evlenmeden yaşlanma korkusu
iç içe. Fakat annesi kimseyi beğenmiyor.
·
Seniha yirmi altı yaşındadır. Artık içindeki emelleri kitaplarla,
romanlarla bastırmaya çalışıyor. Evlenme umudu iyice azalmış. Artık
karamsarlık ve içten içe büyüyen bir hayal kırıklığı var.
3. Seniha, ilk görücüler
geldiğinde 14, hikâyenin sonunda ise 26 yaşındadır. Bu zaman diliminde
Seniha’nın evlenme ve mutlu bir hayat sürme hayali iyice azalmıştır.
2. Hikâyedeki kişileri ve onların özelliklerini
belirtiniz. Bu kişilerin benzerlerinin yakın çevrenizde olup olmadığını
söyleyiniz.
2.
Seniha: Utangaç, çekingen bir
kız. Hayattan kendisi için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir
koca, mutlu bir evlilik var.
Seniha’nın annesi: Kızını çok seven,
koruyan, gözünden bile sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında
olmadan kızının evde kalmasına neden olmuştur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça
görmekteyiz.
Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü
var mı diye dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş
üzerindeki kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen
kişilerdir.
Baba: Baba o dönemin sosyal
özelliğine bağlı olarak görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse
baba da erkek tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını
verecektir. Bu kurallar günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
ETKİNLİK 2
Olayların geçtiği yeri
anlatan sözcük veya sözcük gruplarını bulunuz. Bunlardan hareketle mekânın
gerçeklik duygusu uyandıran bir yer olup olmadığını ve işlevini tartışınız.
Ulaştığınız sonuçları tahtaya sıralayınız.
Olaylar Seniha’nın evinde geçmektedir. Seniha’nın kendine ait odası vardır.
Eserde dış ortamdan söz edilmemiş. Bu dönemdeki hikâye ve romanlarda mekân
olarak genellikle ev, konak gibi kapalı ortamlar yer almıştır.
3. Seniha, görücülerin karşısına çıkıp sandalyeye
oturduğu ilk gün kaç yaşındaydı, hikâyenin sonunda bu olayın üzerinden ne
kadar zaman geçmişti? Bu zaman diliminin olayların akışında nasıl bir rol
üstlendiğini açıklayınız.
Seniha, ilk görücüler geldiğinde 14, hikâyenin sonunda ise 26 yaşındadır.
Bu zaman diliminde Seniha’nın evlenme ve mutlu bir hayat sürme hayali iyice
azalmıştır.
4. Metindeki zaman ile yazarın yaşadığı dönem arasında
nasıl bir ilişki vardır? Metinden örneklerle açıklayınız.
Yazar, döneminin özelliklerini bu hikayede yansıtmıştır. 19. Yüzyıl Osmanlı
toplumunda kadının fazla söz hakkının olmadığını bu hikayede görüyoruz.
5. Olay örgüsü, zaman, kişiler ve mekân arasında nasıl
bir ilişki olduğunu birkaç cümleyle aşağıya yazınız.
Metnin olay örgüsü aradan zaman geçse de tekrar eden görücü
merasimidir. Görücüler değişir, Seniha değişmez, annesi değişmez; mekan yine
aynı mekandır. Değişen Seniha’nın duygu ve düşünceleridir, hayata
bakışıdır. Her yıl Seniha’nın umutları
biraz daha azalır, hayal kırıklıkları artar. Buna sebep olan da annesidir.
SAYFA 115
6. a. Seniha’nın çocukluk hayallerini süsleyen ve yaşamak
istediği duygu nedir? Bu duyguyu yaşayacağı sırada onu olumsuz etkileyeceğini
düşündüğü duygular nelerdir? Seniha’nın bu duygulara kapılmasının nedenlerini
belirtiniz. Buradan hareketle hikâyedeki çatışma ve karşılaşmanın nedenlerini
tartışınız.
Seniha, ilk zamanlar evlilik konusunda istekli ve heyecanlı iken görücü
kadınların ezici ve küçümseyici bakışları onun bu heyecanını azaltmıştır.
Annesinin kızını vermemek için direnmesi de Seniha’yı olumsuz
etkilemiştir. Eserde hayal-gerçek
çatışması vardır.
b. Hikâyenin temasını
söyleyiniz.
Tema: kararsızlık, titizlik
7. Seniha’nın yaşadığı duygular, düşüncelerindeki
çatışmalar tüm insanların yaşadığı duygular mıdır? Bu duygu ve düşüncelerin
hikâyede nasıl somut hâle getirildiğini açıklayınız.
Seniha’nın yaşadığı duyguları evlilik çağına gelmiş birçok kız
yaşamaktadır.
8. Hikâyede yaşanılan tüm olayları ayrıntılarıyla ve
sırasıyla veren, Seniha’nın on iki yıl boyunca yaşadığı tüm duyguları,
düşünceleri, hayalleri aktaran, diğer kişileri de gözlemleyen, mekânı anlatan
kim olabilir? Sizce bu anlatıcı, olayları hangi bakış açısıyla (nesnel, öznel)
anlatıyor? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Anlatıcı yazarın kendisidir.
İlahi bakış açısıyla anlatılmıştır.
9. “O,
bu görücüleri ince kumral bıyıklı, mavi gözlü nazik bir beyin müjdecileri gibi
telakki ederek bir iki senedir o münevver rüyaları içinde ne kadar sevinmişti.
”
..
Seniha bu küllerle dertleşiyor gibi şiddetli bir dalgınlıkla gözlerini gittikçe
kararan kömürlere dikerek saatlerce öyle kalır; sonra gecelerin bu ilerlemiş
saatlerinde nagihani çıtırtı ile kendine geldiği vakit, çoktan soğumuş odasının
vahşi havası içinde soğuk bir mezar yalnızlığı -ilelebet uzayıp gitmek
tehdidini gösteren bir yalnızlık- onu türetirdi. Seniha, ihtidaları bu yalnızlığı
hiç aklına getirmezdi... ”
Yukarıdaki paragraflar, anlatım
biçimlerinden hangilerine örnek olarak gösterilebilir? Bu anlatım biçimlerine
hikâyeden ikişer örnek de siz bulunuz. Anlatıcının anlatımdaki tavrını, verilen
paragraflardan yola çıkarak belirleyiniz.
Paragraflarda Seniha’nın iç dünyası, psikolojisi anlatılmış, betimleme
yapılmıştır. Buna karakter portesi de denir. Anlatıcı, hikaye kahramanının iç
dünyalarını tüm yönleri ile bilmektedir.
3.ETKİNLİK
I.
cümle: "... Seniha, validesinin çehresinde manidar bir
tebessüm-i memnuniyet görünce artık tereddüt etmedi... ”
II.
cümle: "... Şimdi ağır ağır içilen kahvelerin her
yudumunda işitilen şapırtı, kendisine bir şamar gibi azab-engiz geliyordu... ”
Yukarıdaki anlatımları kendi
cümlelerinizle yeniden yazınız.
I.
cümle :
II.
cümle :
a.
Yazarın cümleleriyle
sizin cümlelerinizi anlatımın yalınlığı veya sanatlı oluşu açısından
karşılaştırınız. Sonucu kısaca ifade ediniz.
Yazarın cümleleri bizim cümlelerimizden daha sanatlıdır. Dili de daha
ağırdır.
b.
Yazarın, kişilerin ruh
hâllerini tasvir ve tahlil ederken kullandığı kelimelerin, anlatıma neler
kazandırdığını açıklayınız.
Yazar, kişilerin ruh hallerini betimlerken sanatlı bir söyleyişe yönelmiş.
Yazarın, tasvirlerinin başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Halit Ziya tarzı bir
anlatım görülüyor.
10. Kitabınızda okuduğunuz “Görücü” adlı hikâye ve bu
eserin yazıldığı Servet-i Fünûn Edebiyatı Dönemiyle ilgili edindiğiniz
bilgilerden yararlanarak metin ve yazıldığı dönem arasındaki ilişkiyi
açıklayınız.
Metin, yazıldığı dönemin dil, anlatım ve zihniyet özelliklerini yansıtıyor.
Kadınların evlilik konusundaki durumları, kızların küçük yaşta evlenmesi,
evlenilecek erkekte soyluluk ve zenginlik aranması o dönemin sosyal
özelliklerinden bazılarıdır.
Hüseyin Cahit Yalçın, Servet-i Fünûn
topluluğunun ve kendisinin sanat anlayışını
“Servet-i
Fünûn Edebiyatı umuma, avâma mahsus değildir. ” ve “Bütün gün ‘Sanat sanat
içindir. ’ diye bağırırdık. ” cümlesiyle belirtmiştir.
a. Hüseyin Cahit Yalçın ile
ilgili yukarıdaki açıklamadan, yazar hakkında edindiğiniz bilgi birikiminden
ve okuduğunuz “Görücü” öyküsünden hareket ederek yazarın fikrî ve edebî yönü
hakkındaki düşüncelerinizi aşağıya sıralayınız.
b.
Eserin, yazıldığı
dönemin topumsal anlayışını nasıl yansıttığını açıklayınız.
Görücü usulü evliliğin olduğunu, evlilikte bütün söz hakkının anne babada
olduğu, kızların küçük yaşta evlendirildiği…
1. “Her yazar,
çağının tanığıdır. Yaşadığı çağın havasını solur.” yargılarından faydalanarak
okuduğunuz hikâye ile Hüseyin Cahit arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Yazar, “Görücü” adlı eserin kahramanı “Seniha”dan hareketle
kızların görücü usulü evlilik karşısında çaresizliğini dile getirmek
istemiştir.
SAYFA 117
1. “Görücü” ve “Yeğenim” adlı iki hikâyeden hareketle
Servet-i Fünûn Dönemi hikâyelerinin oluşmasını sağlayan zihniyet hakkında bilgi
veriniz.
Birincide hayal-gerçek çatışması, insanın hayal ve gerçek arasında kaldığı
çıkmazlar; ikincide kuşaklar arasındaki davranış ve anlayış çatışmaları ortaya
konmuştur.
2. “Yeğenim” adlı hikâyenin olay örgüsünü şema çizerek
gösteriniz.
Hikâyenin olay örgüsü:
Yazarın yeğeninin
tahsilini Paris’te tamamlayıp dönmesi
Yeğenin yaptığı
masraflar karşılığında hiçbir işte başarılı olamaması
Alafranga zevkleri ve
modayı ev içinde herkese benimsetmeye çalışarak evin düzenini alt üst etmesi
Zonguldak’ta maden
mühendisliğine gönderilmesi, beş yıl sonra döndüğünde eski halinden eser
kalmaması
3. Öyküdeki kişilerin özelliklerini belirterek olay
örgüsündeki rollerini ve birbirleriyle olan bağlantılarını açıklayınız.
Amca (anlatıcı): Oldukça zengin bir amca, doğruyu, yanlışı bilen biri.
Yeğen: Avrupa’da eğitim görmüş Batı hayranı,
tembel ve züppe bir genç. Eğlenceye de çok düşkün. Yaptığı işlerde abartılı ve
başarısız.
Hacı Bacı, Kâhya Kadın, Nâil Molla: Konakta yaşayan
yardımcılar. Saygı ve sadakat duygusuyla Yeğen’nin aşırılıklarına alet olmaya
razı olmuşlardır.
Ahçı İbiş: Gördüğü yanlışlıklara,
Yeğen'in şımarık ve küstah tavırlarına isyan etmiştir.
4. Olayların geçtiği yeri belirten sözcükleri bularak yer
isimlerinin sizde gerçeklik duygusu uyandırıp uyandırmadığını tartışınız.
Ulaştığınız sonuçları defterinize sıralayınız. Mekânın olay örgüsündeki
işlevini belirtiniz.
Olaylar konağın içinde geçer. Alt kat, üst kat mutfak, oda gibi mekân
adları var.
5. Hikâyede anlatılan olayların başlangıcı ile bitişi
arasındaki zaman dilimini belirten cümleleri bularak zamanın olay örgüsündeki
işlevini açıklayınız.
Yazar, yeğeninin Paris’ten dönüşünden başlattığı hikâyeyi geçmişe doğru,
beş yıl öncesine kadar sürdürür. Anlatılan olay ortalama beş yıllık bir zaman
dilimini kapsar. Zaman unsuru yeğen için kötü bir başlangıç fakat gitgide
olgunlaştıran bir süreç olarak işlenmiştir.
6. Paris’te tahsilini yapıp gelen gencin Batılı tarzda
yaşamı taklit edişini, davranışlarını metnin yazıldığı Servet-i Fünûn
Dönemindeki yaşama biçimiyle karşılaştırınız. Sonucu birkaç cümleyle aşağıya
yazınız.
Servetifünun döneminde Batı taklitçiliği ve alafrangalık düşkünlüğü aileleri
olumsuz etkilemiştir. Gençlerde yaygınlaşan Batı tarzı yaşama isteği eski
kuşağın temsilcileri olan anne ve babalar tarafından uygun görülmemektedir.
7. Olay örgüsü ile kişiler, zaman ve mekân arasında nasıl
bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Zamanın ve mekanın insan üzerindeki etkileri görülür. Paris’ten gelen
yeğenin kimseyi dinlemeyip toplumun değerlerini görmezden gelerek kafasının
estiği gibi hareket etmesi
Amcanın, yeğenini Zonguldak’a göndermesi sonucu yeğenin zor koşullar
altında çalıştıkça aklının başına gelmesi
8. Eğitimini Paris’te yapan gencin; hangi davranışları ve
düşünceleri amcasının şaşırmasına, tepki göstermesine neden olmuştur? Buradaki
çatışma ve karşılaşmanın nedenlerini tartışınız. Ulaştığınız sonucu belirtiniz.
Yeğenin yüzüne krem sürmesi, bıyıklarını kalıpta tutması, ev içinde
uygunsuz davranması, hizmetçiler ve yardımcılarla kankan oynaması, amcasının
şaşırmasına ve tepki göstermesine neden olmuştur. Çünkü amcası Osmanlı kültürüyle
yetişmiştir. Amcası ile yeğen arasında kültür çatışması yaşanmıştır.
9. Hikâyenin temasını söyleyiniz.
Batı’yı yanlış anlama sonucu gençlerin düştüğü trajikomik durumlar
10. Batılı yaşama özenme, hikâyede kimin, hangi
davranışlarıyla somutlaştırılmıştır?
Yeğenin yüzüne krem sürmesi, bıyıklarını kalıpta tutması, ev içinde
uygunsuz davranması, hizmetçiler ve yardımcılarla kankan oynaması vb. Batılı
yaşama özenmenin somut örnekleridir.
11. Okuduğunuz hikâyeyi anlatan kimdir? Bunu belirten
cümleleri gösteriniz. Anlatıcı, olayları, kişileri anlatırken kendi düşünce ve
gözlemlerini de aktarmış mıdır? Açıklayınız.
Yazar, hikayeyi kahramanlardan birine (yeğenin amcası) anlattırmaktadır.
Anlatıcı yeğeini anlatırken kendi duygu ve düşüncelerini de katmıştır. Yeğenini
ilginç ve komik biri olarak görüyor.
12. Yeğenini anlatan amca, onun yeni hâlini nasıl tasvir
ediyor?
Amca, yeğeninin yeni
halini şöyle açıklamaktadır:
“Bizim yeğen bizim
yeğenlikten çıkmış da acebül acaib bir makine şekline girmiş ...”
13. “...Paris’te
tahsilini bitirdi ne demektir, bilir misiniz? Beni yedi bitirdi demektir...”
“Bizim yeğen, bizim yeğenlikten çıkmış da acebül acâib bir makine şekline
girmiş... ” “Bu vakadan tam beş sene sonra, o şampanya gibi kabına sığmayan
yeğenim,
Zonguldak’tan
avdet ettiği zaman ayran gibi sakin ve rakid, apışmış kalmıştı... ”
Yukarıdaki cümlelerde ve metnin diğer
tasvir, tahlil cümlelerinde anlatıcının takındığı tavrı belirleyiniz.
Anlatıcı,
alaycı ve eleştirel bir tavır takınmıştır.
14. Okuduğunuz hikâyeden ve yazarla ilgili edindiğiniz bilgilerden yola çıkarak Ahmet Hikmet’in fikrî ve edebî yönü hakkındaki düşüncelerinizi sıralayınız.
15. Ahmet Hikmet’le ilgili edindiğiniz bilgilerden
hareketle hikâye kahramanı “amca”nın yazarın kendisi olup olamayacağını
tartışınız. Ulaştığınız sonucu nedenleriyle birlikte söyleyiniz.
YORUMLAMA-GÜNCELLEME
Türk hikâyeciliğinin Servet-i Fünûn’a
kadarki gelişimi ile ilgili sunumunuzu arkadaşlarınızla paylaşınız.
Aşağıdaki şemayı inceleyiniz. Servet-i
Fünûn Dönemine ait okuduğunuz hikâyelerin (Yeğenim, Görücü, Ferhunde Kalfa)
hangi geleneğe bağlı olarak yazıldıklarını şemada uygun yere yazınız.
“Maupassant ve Çehov” hikâye tarzıyla ilgili defterinize not
ettiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
“Görücü” ve “Yeğenim” hikâyelerinde olay
ağırlıklı bir anlatım mı, durum ağırlıklı bir anlatım mı vardır? Hikâyelerin
hangi tarzda yazıldığını ilgili bölümü işaretleyerek belirtiniz. Daha sonra bu
hikâye tarzlarının özelliklerini metinlerden hareketle söyleyiniz.
Bu hikayelerde olay ağırlıklı bir anlatım vardır. Maupassant tarzı hikayelerdir.
Bu hikayelerde olay ağırlıklı bir anlatım vardır. Maupassant tarzı hikayelerdir.
Maupassant
|
Çehov
|
|
Görücü
|
X
|
|
Yeğenim
|
X
|
|
1.
Grup sözüleriniz
aracılığıyla, incelediğiniz halk hikâyesi, masal ve “Küçük Şeyler”in yapı,
tema, dil ve anlatım yönünden özelliklerini arkadaşlarınızla paylaşınız.
2.
“Görücü” ve “Yeğenim”
adlı hikâyeleri, daha önce incelemesini yaptığınız masal, halk hikâyesi ve
“Küçük Şeyler” adlı eserlerle “yapı, tema, dil ve anlatım” yönünden karşılaştırınız.
Benzer ve farklı yönlerini de tespit ederek aşağıya sıralayınız.
4. Servet-i Fünûn hikâyeleri için aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
Masal
|
Halk Hikâyesi
|
Küçük Şeyler
|
Görücü
|
Yeğenim
|
|
Yapı
|
Düz yazı
-miş'li geçmiş zaman kipi kullanılır. Kalıplaşmış sözler, tekerlemeler
|
Düz yazı-şiir
karışımıdır.
|
Düzyazı ve paragraf.
Eser dört farklı hikâyeden oluşur.
|
Düz yazı
|
Düz yazı
|
Tema
|
Okuduğumuz masalın teması
|
Okuduğumuz halk hikâyesinin teması
|
Sıradan insanların büyük yalnızlıkları
|
Kararsızlık, kaybolan hayaller
|
Batı’yı yanlış anlama sonucu gençlerin düştüğü trajikomik durumlar
|
Dil ve Anlatım
|
Dil açık ve sadedir
|
Dil açık ve sade, anlatım coşkuludur.
|
Dil ağır ve süslüdür.
|
Dil ağır ve süslü
|
Dil ağır ve süslü
|
Benzerlikler
|
Bu metinler olaya dayalı ve anlatmaya bağlı
metinlerdir.
|
||||
Farklılıklar
|
Temaları farklıdır. Masal ve halk hikayesi, halk
edebiyatı geleneğini, diğer üçü Batı tarzı hikaye geleneğini yansıtır.
|
1. “Yeğenim” hikâyesinde olduğu gibi yurt dışında yaşamış
bazı insanların oraya ait kültürü burada yaşamak ve yaşatmak isteğini nasıl
değerlendiriyorsunuz? Hikâyedeki amcanın bulduğu çözüm yerine siz nasıl bir yol
önerirdiniz?
2. Bir işin başarıyla sonuçlanması için kararlılığın
önemini açıklayan bir paragraf yazınız.
3. “Görücü” hikayesindeki Seniha’nın saf, tertemiz genç
kızlık hayallerini ve hikâyenin sonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yazar siz
olsaydınız Seniha için nasıl bir son belirlerdiniz? Düşüncelerinizi belirtiniz.
4. Günümüzde görücü usulüyle evlenme, XIX. asırdaki gibi
yaygın mıdır? Neden?
5. İncelediğiniz ve özetini çıkardığınız hikâyeden en çok
hangisini, niçin beğendiğinizi söyleyiniz.
DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”,
yanlış ise “Y” yazınız.
( Y ) Servet-i Fünûn hikâyelerinde mekân,
masal ve destandaki gibi gerçeklik duygusu uyandırmaz.
( D ) Servet-i Fünûn hikâyelerinde olay
ağırlıklı anlatım esastır.
( D ) Servet-i Fünûn hikâyelerinde anlatıcı,
her şeyi bilen insandır.
2. Aşağıdaki cümlelerde bulunan noktalı yerlere doğru
sözcükleri yazınız.
Masal, destan, halk hikayesi, mesnevi Batı
tarzı hikâyelerden önce anlatma esasına bağlı türlerdi.
Servet-i
Fünûn hikayecileri anlatımda gerçekçiliğe ve nesnelliğe önem
vermişlerdir.
3. Zaman, mekân yönünden Batılı tarzdaki hikâyelerle
destan ve masalları karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları sıralayınız.
Masallarda
zaman ve mekan hayal ürünüdür. Destanlarda ise kimi zaman gerçek, kimi
zaman hayal ürünüdür. Batı tarzı hikayelerde ise gerçek ve gerçeğe yakın
zaman ve mekan unsurları vardır.
4. Servet-i Fünûn hikâyeleri için aşağıda verilen yargılardan hangisi yanlıştır?
A. Olaylar, yaşanmış veya yaşanma ihtimali olanlar arasından
seçilmiştir.
B. Kişiler, gerçek yaşamdan seçilmiş tiplerdir.
C. Hikâyelerde kullanılan dil, günlük konuşma dilidir.
D. “Sanat için sanat” anlayışıyla kaleme alınmışlardır.
E. Halit Ziya, Hüseyin Cahit ve Ahmet Hikmet, Servet-i
Fünûn’un önemli hikâyecilerindendir.
CEVAP: C
CEVAP: C
0 yorum:
Yorum Gönder