Haçlı Seferlerinin özellikleri, kaç tane haçlı seferi olmuştur?
İlk
olarak 27 Kasım 1095’te Papa II. Urbanus (Urban), Clermont (Klermon) Konsili
esnasında din adamlarını ve halkı Haçlı Seferlerine katılmaya çağırdı. Papa bu konuşmasında
halka; Doğu Hristiyanlarının yardıma ihtiyacı olduğunu, onların Türklerin
zulmüne maruz kaldığını anlattı. Türklerin İstanbul için büyük bir tehlike oluşturduğunu
ve din kardeşliği adına savaşa katılmanın din açısından çok şereşi olduğunu
söyleyerek mücadelenin kutsallığından söz etti. Ayrıca bu çağrı konuşmasında
papa sefere katılacak olanların günahlarının affolunacağını, bu seferin
bir
hac niteliği taşıdığını ve hacılara daha önceden kilise tarafından sağlanan güvencenin
de geçerli olduğunu söylüyordu. Bu yolculuğa keşiş, ihtiyar, hasta ve kadınların da katılmalarını
istiyordu. Dinî
nedenler dışında Haçlı Seferlerinin düzenlenmesinin önemli siyasi ve ekonomik
nedenleri de vardır. Malazgirt
Zaferi’nden sonra Türklerin Anadolu’da ilerleyerek İstanbul önlerine kadar
ilerlemeleri Bizans’ı olduğu kadar Avrupa devletlerini de telaşlandırmıştı.
Bizans,
Türklere karşı Avrupalıları yardıma çağırdı. Türklerin Anadolu’yu almalarından
sonra Avrupa’ya da egemen olabilecekleri düşüncesi, Avrupalı devletleri kaygılandırdı.
Ayrıca Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresi de Müslümanların elindeydi.
Bu nedenlerle Türklerin Balkanlara geçmesini önlemek, onları Anadolu, Suriye
ve Filistin’den atmak gerekiyordu. 11.
yüzyılda Avrupa yoksulluk ve sefalet içindeydi. Buna karşın doğu ülkelerinde
yaşayan
insanlar rahat ve zengin bir yaşam sürüyordu. Müslümanlar dünya deniz ticaretini
elinde bulunduruyor, ticaretten önemli bir gelir sağlıyordu. Avrupalılar doğu ülkelerinin bu
zenginliklerini ele geçirmek istiyordu. İşte
bu nedenlerle 1096 yılından 1270 yılına kadar aralıklarla sekiz Haçlı Seferi gerçekleştirildi.
Bunların ilk dördü Türkiye ve Türkiye Selçuklularını ilgilendirmektedir.
İlk Haçlı Seferi, Bizans imparatorunun acil yardım istemesi üzerine düzenlendi. İstanbul’a
gelen ilk grubun başında Papaz Piyer Lermit bulunuyordu. Bu kafile işsiz ve yoksullardan oluşan başıboş
ve düzensiz bir gruptu.
İznik’e
gelen bu ilk grup I. Kılıçarslan tarafından kuşatılarak etkisiz hâle getirildi. Hemen
ardından düzenli Haçlı orduları İstanbul’a geldi. Bu düzenli Haçlı orduları karşısında
I. Kılıçarslan İznik’i bırakarak Konya’ya kadar çekilmek zorunda kaldı. Ancak
Haçlıların peşini bırakmadı. Haçlılar büyük kayıplar vererek Antakya’ya
geldiler. 1098’de
de burayı işgal ettiler. Haçlılar, çok az bir kuvvetle Kudüs’e vardılar.
Kudüs’te bir
Latin krallığı kurdular.
Kudüs’ün
elden çıkması üzerine İslam dünyasında bu toprakların geri alınması için
hazırlıklar başladı. Musul atabeylerinden İmadeddin Zengi Haçlılarla çarpışarak kaybedilen
yerleri birer birer geri aldı. Zor durumda kalan Kudüs Krallığı papadan yardım
istemek zorunda kaldı.
II.
Haçlı ordusu da Anadolu’dan Kudüs’e ulaşmaya çalıştı. Konya Ovası’nda Sultan
I. Mesut Haçlıları ağır bir yenilgiye uğrattı. Suriye’ye ulaşabilen Haçlılar,
hiçbir başarı elde edemeden
ülkelerine geri dönmek zorunda kaldılar. Mısır’da
kurulan bir Türk devleti olan Eyyubilerin sultanı Selahaddin Eyyûbi, 1187’de
Hıttin’de yaptığı savaşı kazanarak Kudüs’ü Haçlılardan geri aldı. Bunun üzerine III.
Haçlı Seferi düzenlendi. Anadolu üzerinden Kudüs’e ulaşmaya çalışan Haçlıları II.
Kılıçarslan bozguna uğrattı. Suriye üzerinden Kudüs’e ulaşmaya çalışan Haçlı orduları
ise Selahaddin Eyyûbi ile çarpıştılar. Ancak Kudüs’ü geri alamayarak ülkelerine dönmek
zorunda kaldılar. Eyyubilerin
Filistin ve Akdeniz kıyılarındaki bazı kale ve şehirleri Haçlıların elinden alması
üzerine IV. Haçlı Seferi düzenlendi. Bu sırada Bizans’ta imparator olmak isteyen
Aleksios (Aleksi) Haçlıları İstanbul’a davet etti. Haçlılar İstanbul’a gelerek burayı işgal ettiler
ve burada bir Latin Krallığı kurdular (1204). 1270
yılına kadar dört sefer daha yapıldı. Ancak bu seferlerin hiçbirinde Haçlılar başarıya ulaşamadılar.
0 yorum:
Yorum Gönder