Müzisyen,
şarkıcı. Gerçek adı Müslüm Akbaş’tır. Hayranları
tarafından Müslüm Baba olarak
anılmaktadır. Arabesk müziğin en başarılı isimlerinden biri olarak kabul edilen
Gürses, özellikle 90’lı yıllarda bir fenomen haline gelmiş, konserlerinde
jiletle kendisine zarar veren fanatik hayranları nedeniyle büyük tartışma konusu
olmuştur. İlerleyen yıllarda müzikal kimliği değişmiş, farklı türlerde eserler
ortaya koymuş olan sanatçı, Teoman ve Sezen Aksu şarkılarını da seslendirmiş,
ünlü yazar Murathan Mungan’ın sözlerini yazdığı ve tamamı yabancı şarkıların
cover’larından oluşan "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albümü çıkarmıştır. 7 Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde dünyaya geldi. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. İlkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söyleyecekti;
‘‘İlkokulu
bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım
halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum.’’
1968
yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının Emmioğlu/Ovada Taşa Basma
isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarı kaydetti. Gün
geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi
sırasında büyük bir kaza geçirdi. Alın kemiği kırılan sanatçı yaşadıklarını daha
sonra şu şekilde dile getirecekti:
‘‘O kazada
şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben
ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir
lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da
kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar…
O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne
yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca
işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür,
yaşıyoruz işte…’’
Kaza
sonrası çıkardığı "Özür diliyorum senden", "İsyankar", "Ben insan Değil miyim"
gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk türünde en çok ilgi gören
isimlerden biri oldu.
1979
yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, birçok uzun
metrajlı filmde daha hayranlarıyla buluşacaktı.
Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema
oyuncusu Muhterem Nur’la 1982’de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan
şarkıcı, 1985 yılında Nur’la hayatını birleştirdi.
90’lı
yılların başında gördüğü büyük ilgi üzerine ortaya çıkan ve Müslümcüler olarak
anılan büyük bir fanatik kitlesi şarkıcının konserlerinde kendilerine zarar
vermeye başladılar. Müslüm Gürses şarkılarındaki yalnızlık, hayata duyulan öfke
ve ayrılık acısı gibi temaların dinleyicisinde yarattığı bu etki giderek bir
fenomen halini almıştı. Şarkıcının zaman zaman yaptığı uyarılara rağmen
konserlerinde birçok dinleyicisi jilet kullanarak vücuduna zarar veriyordu.
Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu durum, Gürses
şarkılarına olan ilgiyi körüklüyordu.
90’lı
yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde gerçekleşen ve ayini andıran
bu görüntüler toplumun birçok kesiminden büyük tepki almaya başlamıştı. Gürses,
o dönemde çıkardığı albümlerle de eski ilgiyi göremedi ve lüks bir teknenin
güvertesinde çekimini gerçekleştirdiği klibi hayranlarının büyük tepki
göstermesine neden oldu. Zira dinleyici kitlesi genel olarak kente uyum
sağlayamayan, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü düşünen varoşlardan
oluşuyordu. Dolayısıyla bu durum hayranlarında çelişki yaratmıştı. Müslüm
Gürses’in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elanor plak firmasıyla
da yolları ayrıldı.
Az konuşan
ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman içinde medyada daha fazla yer
almaya başladı. Bu değişim rüzgarları Gürses’in müzisyen kimliğine de
yansıyacaktı. Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını yorumlayarak bu değişimin
ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin
Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi. Gürses kendisini eleştirenlerle ilgili
olarak da şu yorumda bulundu:
‘‘Son
günlerde bir de Arabesk mevzularında ‘’değişime uğradı’’ gibi görüşler türedi!
Biz değişmedik… Özümüzde aynıyız… Ufak tefek alt yapı hadisesinde farklılık
göründüyse de biz özümüzü muhafaza ediyoruz.Müsterih olsunlar, bir yere
kaybolmadık. Tarzımızdan uzaklaşmak gibi bir gayretimiz, çabamız olmadı, olmaz
da. Biz o pop şarkıları kendimize has bir şekilde okuyoruz. Herkes müsterih
olsun.’’
0 yorum:
Yorum Gönder